Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 2,65 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Hasar Hukuku (I) - Sigorta Sözleşmelerinde Hasar

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Av. Dr. Ahmet KARAYAZGAN
  • Sayfa Sayısı: 366
  • Yayın Tarihi: 17.10.2023
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 330,00
330,00 TL
132,00 TL

Bu kitap 1375 kez incelendi; 30 adet satıldı.

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Sigorta Hukuku, Ticaret Hukuku

Sigortacılık faaliyetinde, poliçe yazım ve hasar/tazminat süreci, bir sigorta şirketinin işleyişindeki en önemli iki husustur. Günümüzün son derece rekabetçi ve ekonomik açıdan zorlayıcı ortamında, tazminat taleplerinin çözümü, sigorta şirketlerini sektör liderliği ve yenilikçiliğin ön sıralarına yerleştiren ve bir pazardan farklı kılmasına hizmet edebilir. Bir sigortalı adayı açısından da, sigorta teminindeki en önemli hususlardan birisi, sigorta şirketinin hasar ödeme geçmişidir. Buna karşılık sigortalı adaylarının bir çoğu, şirket seçiminde bundan çok fiyatlamaya takılmakta ve önemli bir hasar durumunda malesef önemli mağduriyetler yaşayabilmektedir.

Sigorta şirketleri açısından başarılı olabilmek için anahtar hususlardan birisi, hasar organizasyonunun operasyonel verimliliğini iyileştirmek; hasar maliyetlerini en aza indirebilecek ve hasar yönetimine dair gereksiz masrafları ortadan kaldırabilecek bir işletme modeli oluşturmalarıdır.

Ev ve ticari binalardaki akıllı sensörlerden, araçlara bağlı telematiklerden otonom araçlara kadar, tüm teknolojik gelişmelerin sigorta üzerindeki etkisi açıktır. Sonuçlar, olağan iş hacmindeki azalmaya yol açacağı gibi, uzaktan izleme imkanı ile böylece kayıp önleme veya hasar değerlendirme ve onarım hemen başlayabilecektir. Diğer yandan, teknolojinin, talep sürecinin dahili çalışma şekli üzerine önemli bir etkisi olacaktır. Örneğin, artan oranda insansız hava araçlarının kullanımı, afet durumlarında taleplerin değerlendirilmesinde verimliliği artırmaya devam edecektir. Dronlar, olağan iş süreçlerinde, araç ve mülke dair hasar taleplerinin yerinde incelenmesinde kullanılacaktır. Ayrıca, giderek sigorta şirketleri, hasar ve bireyler hakkında gerçek zamanlı verilerin toplanması ve analizine büyük miktarlarda yatırım yapmakta ve bu suretle, hasar ve inceleme departmanlarının, her zamankinden daha fazla gerçek zamanlı ve ilgili hasar verilerine erişebilmelerine imkan vermektedir. Ayrıca, ileride, sigortalı müşteriler de, bağlı cihazlar üzerinden araç kullanımı, mülk sensörleri ve sosyal medya kanallarından birçok veriyi sigortacı ile paylaşacaktır. Bu şekilde, hasar departmanlarının kullanabileceği bilgi hacmi çok büyük olacaktır.

Birçok sigorta şirketinin, bireylere veya farklı iş sektörlerine sundukları ürünlere (yaşam ve yaşam dışı) odaklanan farklı hasar operasyon, personel ve birimleri vardır. Bu model genellikle, her bir pazar segmenti veya iş koluna özgün süreçleri, sistem altyapıları ve birim yapılanmalarını içine alan büyük bir hasar organizasyonuyla sonuçlanır. Ayrıca, yüksek hacimli veya oldukça karmaşık işlemlerde, verimsiz veya yetersiz süreç adımları, çoğu zaman sigortacılar için maliyetli sonuçlarla tekrar edilir. Sonuç olarak, sigortacılar bu organizasyonlar üzerinde kontrolü sürdürebilmek ve hasar operasyonlarını yönetmek için tutarlı modeller geliştirebilmek için sürekli mücadele eder.

Sigorta şirketleri genellikle, organizasyon genelinde hasar yönetimini iyileştirmek için etkili destekleyici teknolojinin uygulanması yolunu tercih etmektedirler. Bu yaklaşım, önemli bir adımdır. Ancak, destekleyici teknoloji, toplam hasar iyileştirme yönündeki süreçlerin yalnızca bir parçasıdır. Genellikle gözden kaçan ise, insan faktörü ve paket halde sunulan çözümlerin sorunlara bire bir cevap sağlamadığıdır.

Ancak, geniş sigorta yelpazesi içerisinde tek bir usul ve esastan bahsetmek mümkün değildir. Elemanter ve can sigortaları ana başlığının altında, her bir sigorta branşı özelinde özel hasar yönetim esasları düzenlenmektedir. Bu düzenlemelerin kimisi gerek TTK ve SK mevzuatı ile getirilmekte iken, birçoğu da sigortacılık teamülleri ile poliçe özel ve genel şartlarında yerini bulmaktadır. Bu nedenle önümüzdeki sigorta ürünü ve hasarına bağlı olarak, genel ve özel düzenlemelerin, hatta her bir olayda dikkate alınması gerekmektedir.

Tüm hasar süreçleri, sigortacılık faaliyet alanına ve branşı türüne göre değişiyor gibi düşünülebilirse de, hasar bildirimi, sınıflandırma, bölümleme ve atama, inceleme, araştırma, halefiyet vb. temel süreçlere bakıldığında, her sigorta branşında süreçlerin aslında bazı temel noktalarda birbirine benzediği görülmektedir. Bu çalışmada, temel ortak noktalara yer verilmeye çalışılırken, aynı zamanda, sigorta türü ve ürünler özelinde hasar usul ve esaslarına dair düzenlemelere de değinilmeye çalışılmıştır.

Avukat

Av. Dr. Ahmet KARAYAZGAN

  • Eğitim Sayısı 18
  • E-Kitap Sayısı 9
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 168

Eğitmen Hakkında

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Karayazgan, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Ticaret ve Sigorta Hukuku Ana Bilim Dalında Araştırma görevlisi olarak kariyerine başlamıştır. 1992 yılında, “Özel Hukuk” branşında yüksek lisansını “Navlun Ücreti” hakkındaki tezi ile akademik hayatını tamamlayan Karayazgan, 1994-1996 tarihinde Mobil Oil Türk A.Ş.’de hukuk müşaviri olarak çalışmıştır. 1997-1999 arası Esso Imperial Oil Ltd. (Toronto, Kanada) hukuk departmanında Dava Koordinatörü olarak çalışmış, 1992-1994 ve 2000-2001 arasında iki dönem Serbest Avukatlık yapmıştır. 2001-2005 yılları arasında Koç Allianz Sigorta’ A.Ş.'de Hukuk Baş Müşaviri unvanıyla tam zamanlı görev yapan Karayazgan, 2006 yılından beri Allianz Sigorta başta olmak üzere çeşitli şirketler için bürosundan serbest olarak danışmanlık ve avukatlık faaliyetine devam etmektedir. Hâlihazırda Sigorta Hukuku Türk Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği; Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Hukuk ve Hukuksal Koruma İnceleme ve Araştırma Komitesi üyeliği ve Sigorta Tahkim Komisyonu'nda Sigorta Hakemi olarak görevlerini sürdürmektedir. Ayrıca sigorta hukukunun değişik konularında makaleleri bulunan Karayazgan'ın, Bireysel Emeklilik Hukuku isimli ortak yazarı olduğu bir eseri bulunmaktadır

Sosyal Medya


İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Karayazgan, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Ticaret ve Sigorta Hukuku Ana Bilim Dalında Araştırma görevlisi olarak kariyerine başlamıştır. 1992 yılında, “Özel Hukuk” branşında yüksek lisansını “Navlun Ücreti” hakkındaki tezi ile akademik hayatını tamamlayan Karayazgan, 1994-1996 tarihinde Mobil Oil Türk A.Ş.’de hukuk müşaviri olarak çalışmıştır. 1997-1999 arası Esso Imperial Oil Ltd. (Toronto, Kanada) hukuk departmanında Dava Koordinatörü olarak çalışmış, 1992-1994 ve 2000-2001 arasında iki dönem Serbest Avukatlık yapmıştır. 2001-2005 yılları arasında Koç Allianz Sigorta’ A.Ş.'de Hukuk Baş Müşaviri unvanıyla tam zamanlı görev yapan Karayazgan, 2006 yılından beri Allianz Sigorta başta olmak üzere çeşitli şirketler için bürosundan serbest olarak danışmanlık ve avukatlık faaliyetine devam etmektedir. Hâlihazırda Sigorta Hukuku Türk Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği; Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Hukuk ve Hukuksal Koruma İnceleme ve Araştırma Komitesi üyeliği ve Sigorta Tahkim Komisyonu'nda Sigorta Hakemi olarak görevlerini sürdürmektedir. Ayrıca sigorta hukukunun değişik konularında makaleleri bulunan Karayazgan'ın, Bireysel Emeklilik Hukuku isimli ortak yazarı olduğu bir eseri bulunmaktadır


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…