E-Kitaplar
Ücret Hesap Pusulalarının (Bordroların) İşçi Tarafından İmzalı Olmasının Ayrı Ayrı Hukuksal Sonuçları
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Mehmet ÇAKIROĞLU
- Sayfa Sayısı: 16
- Yayın Tarihi: 30.03.2020
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 20,00
Bu kitap 1716 kez incelendi; 1061 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
4857 sayılı İş Kanunu 32. maddesinde ücretin en geç ayda bir ödeneceği hükme bağlanmış olup, “Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik” hükümlerine göre işyerinde 5 ve daha fazla işçi var ise ödemelerin bankadan ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Anılan hükümlerin yanında yasa koyucu hem işçi hem de işveren tarafını korumak ve ispat hukuku için 37. Maddeyi öngörmüştür. 4857 sayılı İş Kanununun “Ücret Hesap Pusulası” ana başlıklı 37. Maddesi; İşveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır.
Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.
Bu işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.” şeklindedir. Görüleceği üzere işverenlerce işçiye ücretin veya her türlü istihkakın bankadan ödenmesi yetmeyip bunun ispat kuralları gereğince ücret hesap pusulalarında-uygulamada bordrolarda ayrı ayrı gösterilmesi ve işçi tarafından bir ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanması gerektiği belirtilmektedir aksi takdirde işverenler hem yargı cephesinde hem idari işlemlerde dezavantajlı duruma geçmektedir. Öyle ki, işçinin ücret hesap pusulalarına atacağı imza hem ayrıntılarıyla belirtilen ödemeleri kabul anlamına gelmekte hem de işçinin aksini ispat yollarını ancak yazılı delille sunabileceği unutulmamalıdır. Uygulamada işverenlerin ücret hesap pusulalarını işçilerine imzalatmadığı görülmektedir ancak aşağıda ücret hesap pusulalarının imzalı olup-olmamasının İş Hukuku bağlamında ayrı ayrı neticelerine göre ne kadar önemli olacağı vurgulanacaktır.
Mehmet ÇAKIROĞLU
- Eğitim Sayısı 4
- E-Kitap Sayısı 3
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 479
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 1664
.png)
Eğitmen Hakkında
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…
