Menu

Arama Yapın

Aile ve Miras Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar Eğitimi | Hemen Kaydolmak İçin Tıkla

Menu

01 Kasım 2024

ÜZERİNDE İPOTEK BULUNAN BİR TAŞINMAZIN ‘BÜTÜNLEYİCİ PARÇA’ VE ‘EKLENTİLERİ’ TEK BAŞINA HACZEDİLEBİLİR VE SATILABİLİR Mİ?

Bu makale 3158 kez okundu.

KONU: Taşınmazı üzerinde bir banka lehine ipotek kurulmuş olan işletmenin ‘ayrılmaz parçası (mütemmim cüz’ü (TMK. m.684)) ve ‘eklentisi’ (teferruatı (TMK. m.686)) niteliğindeki taşınır malları, alacaklılar tarafından ‘taşınmazın tapu kaydına’ haciz konulmadan tek başına ‘haczedilebilir’ (İİK m.85) ve –taşınmaz satışa çıkarılmadan- satılabilir mi (İİK. m.112 vd.)?

*

I – Bütünleyici (tamamlayıcı) parça” TMK. m.684’de “Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur –Bütünleyici parça, yerel âdetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı de-ğiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır” şeklinde tanımlanmıştır.

 

Eklenti (teferruat)”  ise TMK. m.686’da “Asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel âdetlere göre işletilmesi, korunması veya yarar sağlaması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır mal” şeklinde tanımlanmıştır.

 

II – Bir şeyin ‘bütünleyici parça’  ya da ‘eklenti’ sayılmasının icra hukuku bakımından en önemli sonucu[1]; bir şey eğer ‘tamamlayıcı parça’ niteliğinde ise (bu şey, asıl şeye göre bağımsız bir mülkiyet konusu teşkil edemeyeceğinden), asıl şeyden bağımsız olarak haciz edilip[2], satılamaz. Örneğin, bir işletmede bulunan makineler, asıl şey olan fabrika binasından ayrı olarak haciz edilip satılamaz… Bu kural, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, bu kuralın ihlal edilerek tamamlayıcı parça niteliğindeki bir taşınırın asıl şeyden (fabrikadan, işletmeden) ayrı olarak tek başına haczedilmiş olması ‘süresiz şikayet’e neden olur.[3] [4]

 

Eğer haciz edilen şey ‘eklenti’ (teferruat) niteliğinde ise; asıl şey (fabrika binası) üzerinde ipotek bulunuyor ise; İİK. m.83/c uyarınca, taşınmaz üzerindeki ipotek eklentileri de kapsayacaktır(İİK. m.83/c-1).

 

Eğer haczedilen şey ‘eklenti’ (teferruat) niteliğinde olmakla beraber, asıl şey (fabrika binası)üzerinde ipotek bulunmuyorsa, o zaman ‘eklenti’ niteliğindeki şeyin ‘asıl şeyden’ ayrı olarak haczedilmesi ve satılması mümkün olacaktır.[5]

 

Yüksek mahkeme önceleri; eklentilerin (örneğin; makinelerin) bulunduğu taşınmaz (örneğin; ticari işletme) üzerinde ipotek varsa,“bu eklentilerin ipoteğin kapsamına girdiğini” kabul edip, tek başına haciz edilip asıl fabrika binası haczedilmeden satılabilmeleri için mutlaka ‘teferruat listesinde yer alıp, ipotek akit tablosunda yazılı (sayılı) olmaları gerektiğini’ belirtmekte idi. Bunların sadece ‘eklenti’ niteliğinde bulunmaları yeterli görülmemekte idi. [6]

 

Yüksek mahkeme bugün; eski içtihadından dönmüştür. “Asıl şey (fabrika, işletme) üzerinde (içinde) bulunan eklentiler, ipotek akit tablosunda belirtilmese dahi, eğer bunların gerçekten ‘eklenti niteliğinde olduğu’ bilirkişilerce düzenlenen raporda belirtilmişse, bu şeyler de mahkemece ‘eklenti’ olarak kabul edilecek ve hepsi ‘ipoteğin kapsamında’ değerlendirilecektir.[7]

 

III – ‘Taşınmazda bulunan eklentilerin (teferruatların) nasıl haciz edilebileceği’ daha doğrusu; “taşınmaz haciz edilmeden, eklentilerin tek başına haciz edilip edilemeyecekleri” İİK. m.83/c’de; “Taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Medeni Kanunun 862 inci maddesi hükmü saklıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.

 

İİK. mad. 83/c’de “ipoteğin kapsamında bulunan eklentilerin (teferruatın), ipotekli taşınmaz haczedilmeden ayrı olarak haciz edilemeyeceği” belirtilmiştir.[8]

 

İİK. mad. 83c/II’de TMK.’nun 862. maddesine (eski MK.’nun 777. maddesinde) yapılan atfın (yollamanın) anlamı nedir? Bu atfın (yollamanın) anlamı; yüksek mahkemenin -kimi içtihatlarında belirttiği gibi «‘ipotek akit tablosunda yazılı olsa da olmasa da’ bilirkişi incelemesi ile eklenti olduğu (TMK. m. 686/II) belirlenen taşınır malların, ipotekli taşınmaz haczedilmeden tek başına haczedilemeyeceği»midir? (Ya da başka bir deyişle «ancak ipotekli taşınmaz ile birlikte mi haczedilebileceği»dir?

 

İİK. m. 83c/II’de atıf yapılan TMK. m. 262;

«Rehin, taşınmazı bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılar.

Rehnin kuruluşu sırasında makine, otel döşeme eşyası gibi açıkça eklenti olarak gösterilen ve tapu kütüğünde beyanlar sütununa yazılan şeyler, kanuna göre bu nitelikte olamayacakları isbat edilmedikçe eklenti sayılır.

Üçüncü kişilerin eklentiler üzerindeki hakları saklıdır.»

ş e k l i n d e d i r…

 

Bu maddede  ü ç  h u s u s  düzenlenmiştir:

 

a) Maddenin  b i r i n c i   f ı k r a s ı n d a «eklentilerinde -bütünleyici parçalar gibi- taşınmaz rehninin kapsamında olduğu» ifade edilmiştir.

Bu hüküm, TMK.’nun 686. maddesinin tekrarı (teyidi) niteliğindedir. Çünkü, adı geçen maddede «bir şeye ilişkin tasarrufların aksi belirtilmedikçe onun eklentilerini de kapsayacağı» açıklanmıştır.[9]

İİK.’nun 83/c maddesinin, TMK.’nun 862. maddesine -dolayısıyla bu maddenin birinci fıkrasına yaptığı atıf nedeniyle «…..ipotek akit tablosunda yazılı olsa da olmasa da taşınmazın tüm eklentilerinin ipotek kapsamında olduğu, bu nedenle taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceği…» sonucuna, İİK.’nun 83c/I’in çok açık olan «……ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez» şeklindeki hüküm gözardı edilerek ulaşılamaz. (Nitekim -aşağıda belirteceğimiz gibi- İcra ve İflas Hukukuna ilişkin tüm eser/monografi ve makalelerde, İcra ve İflas Hukukçuları -neredeyse oybirliği ile- bu konuda yaptıkları açıklamalarda «ancak taşınmaz rehinli ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklentilerin, taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceğini, ipotek akit tablosunda sayılı bulunmayan eklentilerin, taşınmazdan ayrı olarak  h a c z e d i l e b i l e c e ğ i n i» açıkça dile getirmişlerdir…)

 

b) Maddenin  i k i n c i  f ı k r a s ı n d a  «…eklentilerin, tapu kütüğünde ‘beyanlar hanesi’ne kayıt edilmesi ile doğacak karineye ‘rehnin kuruluşu sırasında makine, otel döşeme eşyası gibi açıkça eklenti olarak gösterilen ve tapu kütüğünde beyanlar hanesine yazılan şeylerin, kanuna göre bu nitelikte olmadıkları isbat edilmedikçe eklenti sayılabilecekleri’» şeklinde temas edilmiştir.[10]

 

c) Maddenin  ü ç ü n c ü  f ı k r a s ı  n d a  «üçüncü kişilerin eklentiler üzerindeki haklarının saklı olduğu» ifade edilmiştir. Bu hükmün yeterince açık olmaması doktrinde bu maddenin «TMK.’nun 988. maddesi (eski MK.’nun 901. maddesi) karşısında nasıl değerlendirileceği» konusunda tartışmalara neden olmuştur. Doktrinde bir görüşe göre[11] «TMK. m. 862/III hükmünün mutlak anlamda yorumlanmaması gerekir, TMK.’nun taşınırlar üzerindeki ayni hakların iyi niyette kazanılmasına ilişkin 988. maddesi (eski MK.’nun 901. maddesinin) burada da uygulama alanı bulur, dolayısıyla, eklenti niteliğindeki taşınır eşya sahibinin elinden rızası dışında çıkmış olmadıkça (TMK. m. 989/I; eski MK. m. 902) iyiniyetli ipotekli alacaklıların hakkı, üçüncü kişiye ait eklentileri de kapsar.»

Doktrinde ileri sürülen ve Yargıtay[12] tarafından da benimsenen diğer bir görüşe göre[13] ise «eklentiler üzerinde üçüncü kişilerin haklarını saklı tutan TMK. m. 862/III hükmünün mutlak anlamda yorumlanması gerekir; taşınmaz üzerinde ipotek hakkı elde eden ve eklenti üzerinde üçüncü bir kişinin ayni hak sahibi olduğunu bilmeyen, bilmesi de gerekmeyen ipotekli alacaklının TMK.’nun 988. maddesinden (eski MK.’nun 901. maddesinden) yararlanması mümkün değildir. Zira, söz konusu hüküm sadece taşınırın zilyetliğini elde etmiş bulunan iyiniyetli kişileri korumaktadır, oysa ipotekli alacaklı ne taşınmaz ve ne de teferruatı üzerinde zilyetliğe sahip değildir…»

 

Görüldüğü gibi; İİK.’nun 83/c maddesinin 2. fıkrasında atıfta bulunulan TMK.’nun 862. maddesinin yorumundan ‘ipotek akit tablosunda sayılı (yazılı) olsa da olmasa da’ «kanun hükümlerine göre (TMK. m. 686/II)  e k l e n t i  (teferruat) niteliğinde bulunduğu ‘bilirkişi incelemesi’ ile belirlenen taşınırların ‘ipotekli taşınırların eklentisi olduğu’ gerekçesiyle, ipotekli taşınmaz haczedilmeden tek başına haczedilemeyecekleri» sonucuna varılamaz…

 

Nitekim doktrinde[14] bu atfın ne anlama geldiği «İİK. m. 83c/II hükmünde, Medeni Kanunun 862. (eski 777.) maddesi hükmü saklı tutulmuştur. Buna göre; borçlunun diğer alacaklıları, ipotek akit tablosunda yazılı olan taşınır malların eklenti niteliğinde olmadığını, bu nedenle taşınmazdan ayrı olarak haczedilebileceğini iddia ve isbat edebilirler»  ş e k l i n d e  açıklanmıştır.

Burada tartışılan İİK.’nun 83/c maddesi, 3094 sayılı Kanun ile 1988 yılında İcra ve İflâs Kanununa eklenmiştir. Bu madde, Hükümet Tasarısında «Gayrimenkul rehni kapsamında bulunan teferruat gayrimenkulden ayrı olarak haczedilemez»  ş e k l i n d e  düzenlenmişti.[15] Hükümet Tasarısı Gerekçesinde «Uygulamada, gayrimenkul rehni kapsamında bulunan teferruatında ayrıca haczedildiği görüldüğünden, fabrika gibi, teferruatın önem kazandığı taşınmaz rehinlerinde, değerin korunmasını temin amacıyla, bu maddenin ilavesi uygun görülmüştür» denilmiştir.[16]

 

Bu madde Adalet Komisyonunda «83/c maddesindeki ‘kapsamında’ kelimesi maddeye açıklık getirmek ve ileride doğabilecek itiraz ve şikayetleri ortadan kaldırmak amacıyla ‘ipotek akit tablosunda sayılı’ şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca Medeni Kanunun 777. maddesinde yer alan genel hüküm düşünülerek, ‘bu hükmün mahfuz olduğu’ hususu, fıkra şeklinde maddeye ilave edilmiştir»  ş e k l i n d e k i  gerekçe ile değiştirilerek, madde yürürlükteki şeklini almıştır. [17]

 

Maddenin belirtildiği şekilde değiştirilerek kabul edilmiş olması doktrinde[18] -özellikle banka hukukçuları tarafından- eleştirilerek, maddenin bugünkü şeklinin ipotekli alacaklılar aleyhine sonuç doğuracağı «Hükümet Tasarısında yer alan maddenin ‘akit tablosunda kayıtlı teferruatın haczedilemeyeceği’ şeklinde değiştirilmesi hatalı olmuştur. Zira teferruat, Medeni Kanuna göre (m. 777, Tapu Sicil Nizamnamesi m. 85) tapu kütüğü beyanlar hanesine derç edilmektedir. Bundan böyle ipotek kapsamı içindeki teferruatın akit tablosuna derci gerekecektir ki, bu hususun önemli sorun yaratacağı söylenebilir…» şeklinde ifade edilmiştir.

 

Görüldüğü gibi; maddeye ait Adalet Komisyonu Gerekçesi de gözönünde bulundurulduğunda, İcra ve İflas Hukuku bakımından ancak «ipotek akit tablosunda sayılan (belirtilen) taşınırları  e k l e n t i  olarak kabul edip, ancak bunların taşınmazla birlikte haczedilebilecekleri» (başka bir deyişle; taşınmazdan ayrı olarak müstakilen haczedilemeyecekleri) sonucuna varılması gerekecektir.

 

Nitekim doktrinde 83/c maddesini inceleyen (açıklayan) tüm eser/monografi ve makalelerde «İİK. m. 83/c hükmünün yalnız ipotek akit tablosunda sayılı (yazılı) bulunan eklentiler hakkında olduğu, bu nedenle ancak ipotek akit tablosunda sayılı (yazılı) olmayan taşınır malların (eklentilerin) taşınmazdan ayrı olarak haczedilebileceği» -neredeyse oybirliği ile-[19] aşağıdaki şekilde açık seçik ifade edilmiştir:

-«…Belirteyim ki İİK. m. 83/c hükmü, yalnız ‘ipotek akit tablosunda sayılı (yazılı) bulunan eklentiler’ hakkındadır. Bu nedenle aslında eklenti niteliğinde olduğu halde ipotek akit tablosunda sayılı (yazılı) olmayan taşınır mallar (eklentiler), taşınmazdan ayrı olarak haczedilebilir»[20]

 

-«Kural olarak taşınmazdan ayrı haczi mümkün olan eklenti, ipotek akit tablosunda sayılmış ise İİK.’nun 83/c maddesi gereğince taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkün bulunmamaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için mahcuzun hem ipotek akit tablosunda yazılı olması ve hem de MK. 686. maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması zorunludur.»[21]

 

-«3494 sayılı yasanın 7. maddesi ile İcra ve İflas Yasasına eklenen 83/c maddesine değinmek gerekir. Bu hükme göre ‘taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Medeni Kanununun 862. maddesi hükmü saklıdır’. Bu düzenleme uyarınca, ipotek sözleşme tablosunda sayılı eklentilerin taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceği öngörülmüştür.»[22]

 

-«Kanunda belirtilen istisnalar saklı kalmak kaydıyla (TMK. m. 862), taşınmaz ipotek akit tablosunda sayılı teferruatlar, taşınmazdan ayrı haczedilemez (m. 83/c)… Yalnız ipotek akit tablosunda yazılı olan eklentiler ayrı olarak haczedilemez. Aksi takdirde bu hacze karşı süresiz şikayet yoluna gidilebilir»[23]

 

-«İİK. m. 83/c uyarınca ipotek akit tablosunda yazılı bulunan teferruatın, (eklentinin) ipotekli taşınmazdan ayrı olarak haciz edilememesi (ancak ipotekli taşınmaz ile haciz edilebilmesi) için; mahcuz teferruatın hem ipotek akit tablosunda yazılı olması ve hem de MK. m. 686’da tanımlanan teferruat (eklenti) niteliğinde olması gerekir.»[24]

 

-«İcra ve İflas Yasasına eklenen yeni 83/c maddesinde ‘gayrimenkul rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan teferruat, gayrimenkulden ayrı olarak haczedilemez’ denilerek, ipotekli fabrika içinde bulunan ve ‘teferruat olarak’ ipoteğin kapsamında bulunan makinaların, fabrika haciz edilmeden haciz edilemeyeceği kabul edilmiştir.»[25]

 

-«Yargıtay yakın zamana kadar bir ayrım yapmaksızın, ‘teferruatın rehnin kapsamında olduğu’ndan bahisle, müstakilen haczine cevap vermemekte idi. Ancak yeni getirilmiş olan İİK. m. 83/c hükmü, ipoteğin kapsamındaki teferruatı sınırlandırdığına göre, bunun dışında kalanların artık müstakilen haczine olanak verilmiş olduğu sonucuna varabiliriz.»[26]

-«Kural olarak teferruatın taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. İİK. 83/c maddesinde belirtildiği gibi, ipotek akit tablosunda sayılan teferruatlar bu madde gereğince haczedilemez… Haczedilmezlik şikayetinin kabulü için, menkullerin akit tablosunda yazılı olması yetmeyip, ayrıca bunların Medeni Kanunun 621. maddesi (yeni TMK.’nun 686. maddesi) kapsamı içinde bulunması gerekir.»[27]

 

-«Normal şartlarda taşınmazdan ayrı haczi mümkün olan eklentinin, ipotek akit tablosunda sayılmış ise, İİK.’nun 83c maddesi gereğince taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkün bulunmamaktadır. Ancak alınan hükmün uygulanabilmesi için, mahcuzun hem ipotek akit tablosunda yazılı olması ve hem de Medeni Kanunun 686. maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması zorunludur.»[28]

 

-«Eklenti, ipotek akit tablosunda sayılmış ise, İİK. 83/c maddesi gereğince taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkün bulunamamaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için mahcuzun hem ipotek akit tablosunda yazılı olması, hem de Medeni Kanunun 686. maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması zorunludur.»[29]

 

-«İcra mahkemesinin bu maddeye (m. 83/c) dayalı olarak yapılan şikayetleri mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle, haczedilen taşınırların bütünleyici parça ya da eklenti olup olmadığı, taşınır niteliğinde ise ipotek akit tablosunda yazılı olup olmadığını belirlemek suretiyle şikayeti sonuçlandırması gerekir. İİK.’nun 83/c maddesinin uygulanabilmesi için hem mahcuzun ipotek akit tablosunda yazılı olması hem de HMK.’nun 686. maddesinde tarif edilen şekli ile teferruat niteliğini taşıması gereklidir. Mahcuz malların bu iki koşulu taşıyıp taşımadığı keşif sonucunda alınacak bilirkişi raporuna göre tesbit edilmeli ve buna göre hüküm kurulmalıdır.»[30]

 

U y g u l a m a d a  -son zamanlarda- yüksek mahkeme (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi) bu maddeye ilişkin farklı görüş dile getiren içtihatlarda bulunduğu için, bu konuda yerel icra mahkemeleri (ve icra daireleri) ne şekilde karar verecekleri (hareket edecekleri) konusunda tereddüde düşmektedirler…

 

Gerçekten yüksek mahkeme (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi);

aa- K i m i  k a r a r l a r ı n d a  «haczedilen eklentiye ilişkin haczedilmezlik şikayetinin İİK. m. 83/c çerçevesinde kabul edilebilmesi için, haczedilen taşınırın hem ipotek akit tablosunda ‘eklenti’ olarak sayılmış (yazılmış) olması ve hem de bunun gerçekten TMK.’nun 862. maddesi kapsamında ‘eklenti’ niteliğini taşıdığının bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenmiş olması gerektiğini»[31]

 

bb- K i m i   k a r a r l a r ı n d a  «haczedilen eklentiye ilişkin haczedilmezlik şikayetinin İİK. m. 83/c çerçevesinde kabul edilebilmesi için, haczedilen taşınırın, ipotek akit tablosunda sayılmış (yazılı) olsa da olmasa da -İİK. m. 83c/II’de; TMK.’nun 862. maddesi hükmü saklı tutulmuş olduğundan- taşınmaz üzerindeki ipotek, bütünleyici parçaları ve eklentileri kapsadığından, bilirkişi incelemesi ile bunların ‘eklenti’ niteliğini taşıdığının saptanmış olması halinde, bu taşınırlar üzerindeki haczin kaldırılması gerekeceğini»[32]

 

cc- K i m i  k a r a r l a r ı n  d a  ise; kararın baş kısmında «ancak ipotek akit tablosunda yer alan mahcuzların taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceğini» belirtilmişken, kararın son kısmında «ipotek akit tablosunda belirtilmemiş olsa dahi teferruat niteliğindeki mahcuzların ipoteğin kapsamında kalacağını ve bağımsız olarak haczedilemeyeceğini»[33]

belirtmiştir.

 

Buna karşın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu -Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yukarıda (A) Bölümünde sunulan içtihatlarındaki görüşüne katılarak- «kural olarak teferruatın (eklentinin) taşınmazdan ayrı olarak haczinin mümkün olduğunu, İİK.’nun 83/c maddesi gereğince ipotek akit tablosunda sayılan teferruatın (eklentinin), taşınmazdan ayrı olarak haczinin mümkün olmadığını, bu maddenin uygulanabilmesi için haczedilen taşınırın hem ipotek akit tablosunda yazılı olması ve hem de MK.’nun 621. maddesinde (yeni TMK.’nun 686. maddesinde) tarif edilen şekilde teferruat (eklenti) niteliğini taşımasının zorunlu olacağını»[34] ifade etmiştir.

 

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi -temyizen incelediği «sıra cetveline itiraz» ile ilgili uyuşmazlık nedeniyle- Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yukarıda (A) bölümünde sunulan içtihatlarındaki görüşe katılarak «... İİK.’nun 83/c maddesi uyarınca ancak ipotek akit tablosunda sayılı bulunan teferruatın gayrimenkulden ayrı olarak haczedilemeyeceğini ve ipotek akit tablosundan teferruat olarak gösterilen şeylerin teferruat olmadığının -yani, bu maddedeki karinenin aksinin- isbat edilebileceğini»[35], Yargıtay 17. Hukuk Dairesi de -temyizen incelediği «istihkak davaları» ile ilgili uyuşmazlık nedeniyle- Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yukarıda (A) bölümünde sunulan içtihatlarındaki görüşe katılarak «eklentinin ancak taşınmazın ipotek akit tablosu kapsamında bulunması halinde taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceğini, bunun içinde malın hem ipotek akit tablosunda yazılı olması ve hem de MK.’nun 862. maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması gerektiğini»[36] belirtmiştir.

 

Ayrıca belirtelim ki; bu madde uyarınca «eklenti (teferruat) sayılarak bir taşınırın ayrıca haciz edilememesi için», onun sadece ipotek akit tablosunda gösterilmiş (yazılmış) olması yeterli olmayıp, ayrıca gerçekten MK. 686’nın kapsamında yer alabilecek nitelikte de bulunması gerekir.[37]

 

Bu madde, «ipoteğin kapsamında bulunan teferruatın hiç haczedilemeyeceğini» değil, sadece «ipotekli taşınmazdan ayrı olarak, ipotekli taşınmaz haczedilmeden haczedilemeyeceğini» düzenlediğinden, ipoteğin kapsamında bulunan teferruat, ipotekli taşınmaz ile birlikte haczedilip satışı talep edilebilecektir...

 

Bu hükmün ikinci fıkrasında, Medeni Kanunun 862. maddesine yapılan yollama nedeniyle, taşınmaz rehninin kapsamı içinde teferruat (eklenti) üzerinde, hak sahibi olan üçüncü kişilerin bu hakları korunacaktır (MK. mad. 862/II). Örneğin; üzerinde taşınmaz rehni (ipotek) kurulan bir fabrika içinde bulunan ve «teferruat» niteliğinde bulunan -dolayısı ile; ipoteğin kapsamında bulunan- makinalar üçüncü bir kişiden kiralanmışsa ya da üçüncü bir kişi tarafından mülkiyeti muhafaza koşulu ile fabrika sahibine (borçluya) satılmışsa, bu makinalar rehin senedinde «teferruat» olarak gösterilmiş dahi olsa, fabrika üzerinde kurulan ipotek, bu makinaları kapsamayacaktır. Çünkü, MK. mad. 862/II’de «teferruat üzerinde üçüncü şahsa ait hakların saklı olduğu» açıkça belirtilmiş ve İİK. mad. 83/c-II’de bu hükme atıf yapılmıştır...

 

Aynı şekilde, borçlunun diğer alacaklıları da, «ipotek akit tablosunda yazılı (sayılı) olan taşınır malların teferruat niteliğinde bulunmadığını ve bu nedenle de, taşınmazdan ayrı olarak haczedilebileceğini» ileri sürebileceklerdir.[38]

 

IV - İİK. 83/c uyarınca «haczedilen bir kısım taşınırların ipotek kapsamında bulunması nedeniyle haczedilemeyeceğini» ileri sürmekte borçlunun[39] da ipotekli alacaklının[40] da hukuki yararı vardır.

Borçlu «haczedilen taşınırların ipotek kapsamında bulunmadığını» da[41] ileri sürerek, -bunda hukuki yararı bulunduğu için- şikayet yoluyla «haczin kaldırılması» isteminde bulunabilir...

 

Ayrıca belirtelim ki, bu durumda yani İİK.’nun 83/c maddesine dayalı olarak «istihkak davası» (İİK. mad. 97) açılmasına gerek yoktur. Doğrudan doğruya «şikayet» yoluyla «haczin kaldırılması»nın istenmesi yeterlidir...[42]

 

Buna karşın kira sözleşmesinden doğan şahsi hakkına dayalı olarak kiracı haczedilmezlik şikayetinde bulunamaz, bu konuda yapılan şikayetin mahkemece «aktif husumet yokluğu» nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.[43]

 

«Haczedilen taşınırların ipoteğin kapsamında kalıp, taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceğine» ilişkin olarak, İİK. 83/c uyarınca yapılacak şikayette, taşınır malları haciz ettirmiş olan alacaklının da «karşı taraf» olarak gösterilmesi gerekir.[44]

 

İİK. 83/c’ye dayalı şikayet -bu maddenin kamu düzeniyle ilgili olması nedeniyle- süreye bağlı değildir.[45]

 

İİK. 83/c uyarınca yapılan şikayet üzerine, icra mahkemesince yerinde keşif[46] yapılması ve «hukukçu ve makine mühendislerinden oluşan» bilirkişiler[47] vasıtasıyla «haczedilen taşınırların, ipoteğin kapsamında bulunup bulunmadığı ve teferruat (eklenti) niteliğini taşıyıp taşımadıkları» konusunda inceleme yaptırılması gerekir...

 

Taşınmaz üzerindeki ipotek, üçüncü kişi lehine kurulmuş olsa dahi, «teferruat niteliğindeki hacizli taşınırların, taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceği» ileri sürülebilir...[48]

 

Yukarıda belirttiğimiz gibi; taşınmaz içinde bulunan ‘taşınır’ların, taşınmazın bütünleyici parçası (mütemmim cüzü) olmaları halinde -taşınmaz üzerinde ipotek bulunsun/bulunmasın- taşınmazdan ayrı olarak haczedilemezler...[49]

 

Nihayet son olarak şu hususu da belirtelim ki; İİK. 83/c «üzerinde ipotek bulunan taşınmazın teferruatının -ipotekli taşınmaz haciz edilmeden- müstakil olarak haciz edilemeyeceğini» düzenlemiş olup[50] «üzerinde ipotek bulunmayan taşınmazda yer alan teferruat», taşınmazdan ayrı olarak -taşınmaz haciz edilmeden- haciz edilebilir. »[51] [52]

 

V – İşletmenin haciz edilen taşınır malları üzerinde ‘ticari işletme rehni’[53]bulunduğu ileri sürülürse, kural olarak ‘ticari işletme rehni, bu malların haczini önlemez’.

Ticari işletme rehni, günümüzde ticari işletmelerin daha fazla kredi alabilmeleri için kabul edilmiş teslimsiz bir rehin biçimidir. Ticari işletme rehni, rehinli alacaklıya satılan malın bedeli üzerinde rüçhan hakkı verir.[54]Ticari işletme rehninden sonra kurulan ipotek, ticari işletme rehnine konu mallar üzerinde ticari işletme rehninden sonra gelen bir rehin hakkına sahiptir.[55]Ticari işletme rehni içinde yer alan tüm taşınır ve değerler ticari bütünlük içinde ticari işletmenin kullanımındadır. Bu sayede ticari işletme, bu taşınırları kullanarak ticari faaliyetini sürdürür. İcra ve İflas Kanunu’nda 4949 sayılı Kanunla 88. maddenin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklik ile, ticari bütünlük icra takibi sırasında da korunmak istenmiştir. Bu husus 88. maddedeki değişikliğe ait Hükümet Gerekçesinde;

 

Maddenin dördüncü fıkrasına eklenen hükümle ticari işletme rehni kapsamındaki taşınırların haciz ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde icra dairesince satılmalarına karar verilmesinden önce muhafaza altına alınmaları önlenmiş, ticarî işletmenin bütünlüğü korunarak, borçlunun ticarî faaliyetine devam edebilmesi ve bu yolla borçlarını ödeyebilmesi imkanı sağlanmıştır.”

şeklinde ifade edilmiştir.[56]

 

88. maddenin dördüncü fıkrasına eklenen “Ticari işletme rehni kapsamındaki taşınırlar icra dairesince satılmalarına karar verilmesinden sonra muhafaza altına alınabilir. Bu mallar paraya çevrilmediği takdirde geri verilir.” şeklindeki cümle sonucunda, gerek rehinli alacaklı ve gerekse diğer alacaklılar, haciz sırasında ticari işletmeye dahil olan taşınırları haczedebilecekler fakat muhafaza işlemi yapamayacaklar yani borçlunun elinden alıp onu kullanmalarına engel olamayacaklardır. Kanun koyucu, “ancak ticari işletme rehni kapsamındaki taşınırların satılmalarına karar verilmesinden sonra” muhafaza işleminin uygulanmasını kabul etmiş ve bu aşamadan önce haczedilen taşınırların muhafaza altına alınmasını yasaklamıştır, bu yasak rehinli alacaklı ya da alacaklılar için geçerli değildir. [57]

 

Ticari işletme rehni’ kapsamında bulunan taşınır mallar aynı zamanda ‘bir ipoteğin kapsamına da giriyorsa İİK. m.83/c-I uyarınca o ipotekli alacaklı dışındaki başka alcaklılar bu ‘ticari işletme rehni’ne dahil olan taşınır malları hiçbir şekilde haciz edemezler. Haczederlerse, hem ‘borçlu’ ve hem de ‘ipotekli alacaklı’ bu haczi ‘süresiz şikayet’[58] yolu ile kaldırtabilirler.

*

Mütalâa ve (dava) konusu uyuşmazlıkta;

Alacaklı (A) TAAH. İNŞ. TUR. SAN. ve TİC. AŞ., borçlu (B) İNŞ. MALZ. SAN. ve TİC. AŞ. hakkında, İstanbul 31. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı dosyası ile takipte bulunmuş, takibin kesinleşmesine rağmen takip konusu borcun ödenmemesi üzerinde Sivas İcra Müdürlüğü’ne (Dosya No: 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Talimat sayılı Dosyası) haciz talimatı gönderterek, üçüncü kişi (C) ORTAKLIĞI TİC. AŞ.’nin “F… Caddesi, … Bölgesi, No:22 –Sivas” adresinde 16.07.2019 tarihinde haciz yapmıştır.

 

Şikayetçi (borçlu) –“alacaklının alacağından fazla miktarda” olduğunu ileri sürdüğü- bu haczin, İcra ve İflas Kanunu’na aykırı bulunduğunu çünkü “haciz tutanağında” haczedildiği belirtilen taşınırların, TC. Ziraat Bankasının ticari işletme rehninin kapsamında bulunduğunu, aynı zamanda, “bu taşınırların işletmenin bulunduğu taşınmaz üzerinde alacaklı TC. Ziraat Bankası’nın lehine kurulu olan ipoteğin kapsamında bulunduğunu” İİK. m.83/c uyarınca haczedilen şeylerin, üzerinde alacaklı TC. Ziraat Bankasının ipoteği bulunan binanın bütünleyici parçası (TMK m.684) ve eklentisi (TMK m.686) olduğunu, bütünleyici parçaların hiçbir şekilde taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceğini, ‘eklentilerin’ ise “ancak taşınmazla birlikte haczedilebileceklerini” ileri sürerek “kanuna aykırı olarak yapılmış olan haciz işleminin kaldırılmasına karar verilmesini” istemiştir.

 

Alacaklının talebi üzerine Sivas Talimat İcra Müdürlüğünce 16.07.2019 tarihinde işyerinde haczedilen (ve haciz tutanağında belirtilen) taşınır mallar üzerinde hem TC. Ziraat Bankasının  “ticari işletme rehni” hem de bu taşınır malların bulunduğu taşınmaz üzerinde yine TC. Ziraat Bankasının ‘ipoteği’ bulunmaktadır. Bu konuda, taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu nedenle, haczedilen (ve haciz tutanağında belirtilen) taşınır mallar yukarıda[59] belirttiğimiz şekilde hem İİK m.88/IV, c:2 uyarınca “ancak icra dairesince satılmasına karar verilmesinden sonra muhafaza altına alınabilecek” ve hem de yukarıda[60] açıkladığımız şekilde İİK m.83/c-I uyarınca ancak taşınmazla birlikte haczedilebilecek (ya da; taşınmaz haczedilmeden tek başına taşınmazdan ayrı olarak haczedilmeyecektir…)

 

İİK m.83/c ‘kamu düzeni ile ilgili’ bir hüküm olduğundan ‘ipotekli alacaklı’ yanında ‘borçlu tarafından da’[61] [62] süresiz olarak şikayet konusu yapılabileceğinden [63] [64]somut olayda borçlu (B) İNŞ. MALZ. SAN. ve TİC. AŞ. tarafından, bu maddeye dayanılarak şikayet yoluna başvurulmuş olmasında yasaya aykırılık bu-lunmamaktadır. Yine İİK m.83/c uyarınca “istihkak davası açılmadan ‘haczin kaldırılması’ şikayet yoluyla” istenebilir.[65]

 

‘Haczin kaldırılması isteminin’ şikayet yoluyla –borçlu tarafından- istenmesi üzerinde icra mahkemesince bu uyuşmazlığın ‘bilirkişi incelemesi’ yaptırılarak[66] çözümlenmesi gerekir. Mahkemece, bu konuda ‘hukukçu ve makine mühendislerinden ibaret üç kişilik bir bilirkişi heyeti’ oluşturularak[67]ve yerinde keşif yapılarak[68] uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekir.

 

SONUÇ: Mahkemece hem ticari işletme rehninin neler üzerinde kurulduğunu belirten listede ve hem de resmi ipotek belgesinin ‘ipoteğin –mütemmim cüz ve teferruat olarak- neleri kapsadığını belirten’ üçüncü maddesi çerçevesinde, inceleme yapılarak ve haciz tutanağında haczedildiği bildirilen taşınırlar ile ipoteğin ve ticari işletme rehninin kapsamında bulunan taşınırlar karşılaştırılarak[69] bu taşınırların işletmenin üzerinde bulunan ipoteğin kapsamında ve/veya ticari işletme rehninin kapsamında bulunduklarının saptanması halinde TMK m.684 ve TMK m.686 ve İİK m.83/c uyarınca bunlar üzerindeki haczin kaldırılmasına, buna karşın haczedilmiş olan taşınırların İİK m.83/c uyarınca ipoteğin kapsamında bulunmayıp sadece ticari işletme rehninin kapsamında bulunduklarının saptanması halinde ise, İİK m.88/IV,c:2 uyarınca “bu taşınırların satış kararından önce muhafaza altına alınamayacakları” vurgulanarak “haczin kaldırılması talebinin reddine” karar verilmesi gerekecektir.

 

NOT: Eğer Sivas İcra Hukuk Mahkemesince ‘şikayet dosyası’nda “haczin kaldırılmasına” karar verilirse üçüncü kişi (C) ORTAKLIĞI TİC. A.Ş. tarafından İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesinde (Dosya no:2019/… Esas), davalılar ‘Alacaklı’ (A) TAAH. İNŞ. TUR. SAN. VE TİC. A.Ş. ve ‘Borçlu’ (B) İNŞ. MALZ. SAN. VE TİC. A.Ş. aleyhine açılmış olan istihkak davasının konusu kalmamış olacağından, bu mahkemece “konusu kalmayan istihkak davası hakkında karar verilmesine mahal olmadığına” karar verilmesi gerekecektir.

 

 

 


* Bu makale Bursa Barosu Dergisinde yayımlanmıştır. (Bursa Barosu Dergisi, 2022/Kasım, C:47, S:122, s:81-89)

[1] KURU B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, 2013, s:440 vd.  – UYAR T./ UYAR A./UYAR C. İcra Hukukunda Haciz, 3. Baskı, 2016, s:125 vd. - UYAR T./ UYAR A./UYAR C. İİK Şerhi, 3.Baskı, 2014, C:2, s:1532 – COŞKUN M. Açıklamalı-İçtihatlı İcra ve İflas Kanunu, C:2, 5.Baskı, 2016, s:2115 vd. – YILMAZ E. İİK Şerhi, 2016, s:489 vd. – MUŞUL T. Haciz ve Hacze İştirak, 2019, s:395 vd., 399 vd. – MUŞUL T. İcra ve İflas Hukuku Esasları, 6. Baskı, 2017 s:368 vd. – ERCAN İ. Uygulamacılar İçin İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 4. Baskı, 2019, s:321

[2] Bknz: 12 HD. 22.10.2019 T. 11573/19910 (EK-1); 04.03.2019 T. 7201/3451 (EK-2); 04.05.2005 T. 4292/7160 (EK-3); 24.03.1999 T. 2976/3922 (EK-4) (www.e-uyar.com)

[3] KURU B. age. s:442, dipnot: 132 - UYAR T./ UYAR A./UYAR C. İİK Şerhi, C:2, 1689 – COŞKUN M. age. s:2115

[4] Bknz:12 HD. 04.03.2019 T. 7201/3451(EK-2); 15.02.2017 T. 9476/2031(EK-5); 12.11.2015 T. 25435/27808(EK-6); 09.12.2014 T. 31092/29761(EK-7): 30.12.2013 T. 25795/26863(EK-8); 08.04.2013 T. 4986/13252(EK-9); 24.11.2009 T. 15352/23532(EK-10); 26.06.2004 T. 27168/4062(EK-11) (www.e-uyar.com)

[5] 12 HD. 25.06.2013 T. 14978/23863 (EK-12) (www.e-uyar.com)

[6] Bknz: 12HD. 22.01.2014 T. 35453/1478 (EK-13); 03.05.2010 T. 28770/11278 (EK-14); 11.03.2008 T. 1752/4756 (EK-15); HGK 25.12.2002T. 12-1098/1108(EK-16) (www.e-uyar.com)

[7] Bknz: 8 HD. 06.02.2020 T. 690/1063 (EK-17); 12 HD. 06.04.2017 T. 1242/5530 (EK-18); 8 HD. 31.10.2016 T. 22628/14751 (EK-19); 12 HD. 08.04.2013 4986/13252 (EK-9); 12 HD. 19.10.2010 T. 11136/23843 (EK-20); 21 HD. 23.11.2000 T. 8182/8395 (EK-21) (www.e-uyar.com)

[8]     UYAR, T. Taşınmaz Rehni Kapsamındaki Teferruatın Haczi (İİK. mad. 83/c) (Yargı Düny. Aralık/2005, s:11-13) – ÇELİKOĞLU, C. T. Rehinli Gayrimenkul Eklentisinin Münferiden Haczi Yasağı (Prof. Dr. Ramazan Arslan’a Armağan, 2015, C: 1, s: 539-576)

[9]     ŞENER, Y. S. Türk Hukukunda İpotek ve Uygulaması, 2010, 3. Baskı, s:193 vd. – GENÇCAN, Ö. U. Türk Medeni Kanunu, C:3, 2007, 2. Baskı, s:4417 vd. – OĞUZMAN, M. K./SELİÇİ, Ö./ÖZDEMİR, S. O. Eşya Hukuku, 15. Bası, 2012, s:919 vd. – AKİPEK, J. G./AKINTÜRK, T. Eşya Hukuku, 2009, s:742 vd. – ERTAŞ, Ş. Eşya Hukuku, 9. Baskı, 2011, s: 539 vd.

[10]    SÜMER, A./ESKİOCAK, A. Taşınmaz Rehni, 2007, s:25 vd., 172 vd. – OĞUZMAN, M. K./SELİÇİ, Ö./ÖZDEMİR, S. O. age., s:922 vd. – AKİPEK, J. G./AKINTÜRK, T. age.,  s:743 – GENÇCAN, Ö. U. age., s:4418 – ŞENER, Y. S. age., s:195 vd. – ERTAŞ, Ş. age., s:539 vd.

[11]    ŞENER, Y. S. age., s:196 – DAVRAN, B. Gayrimenkul Rehninin Teferruata Şumulü (Muammer Raşit Seviğ’e Armağan, 1956, s:576) – REİSOĞLU, S. İpoteğin Kapsamı-Hükümleri ve Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunlar, 1978, s:21 – SAYMEN, F. H./ELBİR, H. Türk Eşya Hukuku, 1963, s:541 – AYİTER, N. Eşya Hukuku, 1983, s:173 – AYAN, M. Eşya Hukuku, C:1, 4. Baskı, 2004, s:153 – AKİPEK, C./AKINTÜRK, T. age., s:744

[12]    Bknz: 19. HD. 01.06.2000 T. 969/4282 (ŞENER, Y. S. age., s:197, dipn. 534) – «YKD. 2001/4, s:566 vd.» (www.e-uyar.com)

[13]    KÖPRÜLÜ, B./KANETİ, S. Sınırlı Ayni Haklar, 1982-1983, s:269 – ALTAY, S./ESKİOCAK, A. age., s:173 – OĞUZMAN, M. K./ SELİÇİ, Ö./ÖZDEMİR, S. age., s:923 – HATEMİ, H./SEROZAN, R./ARPACI, A. Eşya Hukuku, 1991, s:726 – ERTAŞ, Ş. age., s:539 – HELVACI, İ. Sözleşmeden Doğan İpotek Hakkı, 2008, s:182 d. – SEÇER, Ö. İpoteğin Taşınmaz Bakımından Kapsamı (İBD. 2008/4, s:1917)

[14]    KURU, B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, 2013, s:443

[15]    REİSOĞLU, S. Bankalar Açısından İcra ve İflas Kanunundaki Yeni Düzenlemeler, 1989, s:28

[16]    UYAR, T. İcra ve İflas Kanunu Şerhi, C:5, 4. Baskı, 2009, s:7450

[17]    UYAR, T. age., s:7450

[18]    REİSOĞLU, S. age., s:28

[19]    Karş: RESİOĞLU, S. age., s:28 vd.; ALTAY, S./ESKİOCAK, A. age., s:174 [Doktrinde azınlıkta kalan bu görüşlere göre «…..menkulün Tapu Sicili beyanlar hanesine veya akit tablosunda teferruat olarak kaydedilmemesi MK.’nun 621. (yeni TMK. m. 686) maddesindeki nitelikleri haiz bir menkulün teferruat sayılmasını ve kanundan ötürü ipotek kapsamına dahil olmasını hiçbir şekilde engellemeyecektir…» (RESİOĞLU, S. age., s:29) – «….MK. m. 862. Bir şeyin rehin kapsamına girmesi için tapu kütüğünün hanesinde eklenti olarak yer alması koşulunu aramamaktadır. Eğer bir taşınır MK. m. 686’nın öngördüğü objektif e sübjektif unsurları bünyesinde taşıyor ise, o şey, tapunun beyanlar hanesine kayıtlı olmasa da eklenti niteliğine haizdir. Bu durum karşısında, İİK. m. 83/c hükmünün rehinin kapsamına giren eklentilerin kapsamını daraltmasından söze edilemez» (ALTAY, S./ESKİOCAK , A. age., s:174)]

[20]    KURU, B. age., s:443

[21]    OSKAY, M./KOÇAK, C./DEYNEKLİ, A./DOĞAN, A. İİK. Şerhi, C:2, 2007, s:2525

[22]    POSTACIOĞLU, İ. E./ALTAY, S. İcra Hukuku Esasları, 5. Bası, 2010, s:371

[23]    PEKCANITEZ, H./ATALAY, O./ÖZKAN, M. S./ÖZEKES, M. İcra ve İflas Hukuku, 10. Bası, 2012, s:295

[24]    MUŞUL, T. İcra ve İflas Hukuku, C:1, s:580

[25]    UYAR, T. İcra Hukukunda Haciz, 1990, 2. Baskı, s:479

[26]    ÜSTÜNDAĞ, S. İcra Hukukunun Esasları, 8. Bası, 2004, s:250 vd.

[27]    DEYNEKLİ, A. İcra ve İflas Hukukunda İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip, 2013, s:45

[28]    YILDIRIM, M. K./YILDIRIM, N. D., İcra Hukuku, 4. Baskı, 2009, s:140

[29]    AYDIN, M. Haczedilemeyen Mal ve Haklar, 2012, s:66 vd.

[30]    ÇOŞKUN, M. İcra ve İflas Kanunu, C:1, 4. Baskı, 2013, s:1427

[31]    Bknz: 12. HD. 26.04.2014 T. 6424/8851; 22.01.2014 T. 35453/1478; 30.05.2013 T. 10529/20078; 14.05.2013 T. 9365/18481; 13.05.2013 T. 10226/18245; 29.04.2013 T. 7441/16291; 18.04.2013 T. 5523/14818; 15.04.2013 T. 5502/14337; 19.03.2013 T. 5903/10414; 14.01.2013 T. 23267/238; 06.11.2012 T. 20398/31855; 05.06.2012 T. 1435/19125; 03.05.2010 T. 28770/11278; 25.3.2010 T. 24871/7115; 13.10.2009 T. 10705/19013; 29.09.2009 T. 10857/17498; 28.04.2009 T. 1652/9330; 02.04.2009 T. 26602/6986; 03.11.2008 T. 15811/18977; 04.04.2008 T. 3790/6896; 12.02.2008 T. 23799/2046; 12.11.2007 T. 18483/20962; 16.10.2007 T. 15243/18774; 08.10.2007 T. 16401/18056; 11.09.2007 T. 15086/16118; 14.06.2007 T. 7850/12149; 30.01.2007 T. 23528/1428; 22.12.2006 T. 21161/24468; 14.12.2006 T. 20419/23732; 28.02.2006 T. 707/3791; 15.11.2005 T. 18285/22099; 18.07.2005 T. 12106/15938; 15.03.2005 T. 1933/5431; 30.12.2004 T. 22642/27505; 15.3.2004 T. 1353/5889; 19.06.2003 T. 12149/14581; 07.04.2013 T. 5047/7484; 20.3.2003 T. 2917/5829; 29.6.1999 T. 8315/8965; 15.02.2005 T. 25618/2767 (www.e-uyar.com)

[32]    Bknz: 12. HD. 20.04.2015 T. 32748/10185; 14.04.2015 T. 1394/9711; 09.04.2015 T. 34119/9250; 13.01.2015 T. 327776/467; 24.11.2014 T. 20877/28024; 8. HD. 17.10.2014 T. 22390/18577; 12. HD. 10.06.2014 T. 12343/16939; 09.05.2014 T. 10877/13840; 30.04.2014 T. 11179/12934; 27.03.2014 T. 5527/9010; 26.02.2014 T. 3044/5423; 26.02.2014 T. 2779/5505; 8. HD. 17.02.2014 T. 14406/2468; 12. HD. 08.04.2013 T. 4986/13252; 07.03.2013 T. 31786/7970; 12.02.2013 T. 28054/3637; 19.10.2010 T. 11136/23843; 11.01.2010 T. 18993/143; 24.11.2009 T. 15352/23532; 29.09.2009 T. 8522/17344; 16.07.2009 T. 8293/16169; 13.04.2009 T. 139/7969; 20.11.2008 T. 16445/21220; 24.10.2008 T. 14839/18381; 27.05.2008 T. 8052/10699; 28.06.2007 T. 10626/13388 (www.e-uyar.com)

[33]    Bknz: 12. HD. 09.07.2009 T. 15047/15309; 11.03.2008 T. 1752/4756; 05.11.2007 T.17829/20259 (www.e-uyar.com)

[34]    Bknz: HGK. 25.12.2002 T. 12-1098/1108 (www.e-uyar.com)

[35]    Bknz: 19. HD. 23.3.2000 T. 884/2067 (www.e-uyar.com)

[36]    Bknz: 17. HD. 05.07.2011 T. 314/7050; 01.02.2011 T. 5669/652 (www.e-uyar.com)

[37]    Bknz: 12. HD. 14.05.2013 T. 9365/18481; 13.05.2013 T. 10226/18245; 29.04.2013 T. 7442/16291; 18.04.2013 T. 5523/14818; 18.04.2013 T. 4195/14939; 19.03.2013 T. 5903/10414; 07.03.2013 T. 31786/7970; 12.02.2013 T. 28054/3637; 14.01.2013 T. 23267/238; 06.11.2012 T. 20398/31855; 11.01.2010 T. 18993/143; 25.03.2010 T. 24871/7115; 19.10.2010 T. 11136/23843; 13.10.2009 T. 10705/19013; 29.09.2009 T. 8522/17344; 16.07.2009 T. 8293/16169; 28.04.2009 T. 1652/9330; 02.04.2009 T. 26602/6986; 03.11.2008 T. 15811/18977; 04.04.2008 T. 3790/6896; 12.02.2008 T. 23799/2046; 12.11.2007 T. 18483/20962; 08.10.2007 T. 16401/18056; 19.6.2003 T. 12149/14581; 7.4.2003 T. 5047/7484; 20.3.2003 T. 2917/5829; HGK. 25.12.2002 T. 12-1098/1108; 19. HD. 23.03.2000 T. 884/2067 – 17. HD. 05.07.2011 T. 314/7050; 01.02.2011 T. 5669/652 (www.e-uyar.com)

[38]    Bknz: 12. HD. 21.10.1993 T. 11115/6001  (www.e-uyar.com)

[39]    Bknz: 12. HD. 24.11.2009 T. 15352/23532; 23.11.2000 T. 16145/18169; 28.5.2004 T. 9789/13610; 15.3.2004 T. 1053/5963; 27.04.2000 T. 6150/6839 (www.e-uyar.com)

[40]    Bknz: 12. HD. 24.11.2009 T. 15352/23532; 17.10.2002 T. 19565/21122; 6.6.2002 T. 10742/12095  (www.e-uyar.com)

[41]    Bknz: 12. HD. 24.11.2009 T. 15352/23532; 27.4.2000 T. 6150/6839 (www.e-uyar.com)

[42]    Bknz: 12. HD. 17.10.2002 T. 19565/21122; 06.06.2002 T. 10742/12095 (www.e-uyar.com)

[43]    Bknz: 12. HD. 24.11.2009 T. 15352/23532 (www.e-uyar.com)

[44]    Bknz: 12. HD. 30.1.2004 T. 23978/1940  (www.e-uyar.com)

[45]    Bknz: 12. HD. 12. HD. 09.04.2015 T. 34119/9250; 13.01.2014 T. 34953/140; 24.11.2009 T. 15352/23532; 11.09.2007 T. 15244/16128; 08.11.2005 T. 17489/21405; 26.06.2004 T. 27168/4062; 30.12.2003 T. 25795/26863; 01.05.2003 T. 5328/9677; 17.10.2002 T. 19204/21069 vb.  (www.e-uyar.com)

[46]    Bknz: 12. HD. 22.01.2015 T. 26570/1463; 25.06.2013 T. 14978/23863; 25.06.2013 T. 14978/23863; 21.03.2006 T. 2651/5837; 06.11.2012 T. 20398/31855; 25.03.2010 T. 24871/7115; 13.10.2009 T. 10705/19013; 28.04.2003 T. 1652/9330; 12.11.2007 T. 18483/20962; 14.6.2004 T. 10837/15138; 15.3.2004 T. 1353/5889; 17. HD. 05.07.2011 T. 314/7050 (www.e-uyar.com)

[47]    Bknz: 12. HD. 22.01.2015 T. 26570/1463; 27.11.2014 T. 20878/28575; 17.10.2014 T. 22390/18577; 09.05.2014 T. 10877/13840; 26.03.2014 T. 6424/8851; 20.02.2014 T. 134/4709; 8. HD. 17.02.2014 T. 14406/2468; 12. HD. 22.01.2014 T. 35453/1478; 21.03.2006 T. 2651/5837; 25.06.2013 T. 14978/23863; 06.11.2012 T. 20398/31855; 28.04.2009 T. 1652/9330; 27.5.2003 T. 9509/12187; 20.3.2003 T. 3023/5897; 19.03.2013 T. 5903/10414; HGK. 25.12.2002 T. 12-1098/1108; 17. HD. 05.07.2011 T. 314/7050; 12.11.1992 T. 4438/13029 (www.e-uyar.com)

[48]    Bknz: 12. HD. 02.12.2014 T. 22264/29086 (www.e-uyar.com)

[49]    Bknz: 12. HD. 04.03.2013 T. 31252/7098; 21.10.1993 T. 11115/16001 (www.e-uyar.com)

[50]    Bknz: 12. HD. 13.3.1995 T. 2916/3359; 14.2.1995 T. 1204/1885 (www.e-uyar.com)

[51]    Bknz: 12. HD. 25.06.2013 T. 14978/23863; 19.03.2013 T. 5903/10414; 26.09.2005 T. 14024/18064; 5.7.2004 T. 14303/17813; 30.4.2004 T. 6274/10893 (www.e-uyar.com)

[52] UYAR T. Taşınmaz Rehni Kapsamındaki Eklentinin Haczi(İİK. m.83/c), (Terazi Huk. Der. Ağustos/2015, S:108, s:93-98) – UYAR T/UYAR A/ UYAR C. İcra Hukukunda Haciz, s:126vd.

[53] Ayrıntılı bilgi için bknz: SEVEN, V. Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’na Göre Taşınır (Varlık) Rehni, 2.Baskı, 2019, s:6 vd. – ŞENOCAK, K./ KAHRAMAN, Z./ KAZANCI, İ. T./ APAYDIN, B.Ö. Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni, 2019,s:17 vd. – KARA, B. Ticari İşlemlerde Taşınır Rehninin Sona Ermesi, 2018, s:5 vd – ANTALYA O.G./ ACAR F. Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni, 2.Baskı, 2017, s:5 vd.

[54]  Bknz: 19 HD. 03.02.2005 T. 4193/661 (EK-22)  (www.e-uyar.com)

[55]  Bknz: 19 HD. 25.10.2001 T. 4132/6811 (EK-23) (www.e-uyar.com)

[56] UYAR T. Gerekçeli-İçtihatlı İcra ve İflas Kanunu Şehi, C:5, 2006, 2. Baskı, s:7567

[57] PEKCANITEZ H./ ATALAY O./ ÖZKAN S.M./ ÖZEKES M. İcra ve İflas Hukuk “Ders Kitabı” 5.Baskı, 2018, s:162 

[58] Bknz. Yuk. Dipn. 3-4

[59] Bknz. Yuk. Dipn. Yuk. s:11, Açıklama:V

[60] Bknz. Yuk. Dipn. 1-7; 8-38

[61] Bknz: 12 HD. 28.01.2016 T. 24903/2537 (EK-24); 09.12.2014 T. 31092/29761(EK-7); 30.12.2013 T. 25795/26863(EK-8); 24.11.2009 T. 15352/23532(EK-10) (www.e-uyar.com)

[62] KURU B. El Kitabı s:442, Dipn:132 - UYAR T/UYAR A/ UYAR C. İİK Şerhi, C:2, s:1688 – COŞKUN M. age., C:2, s:2116

[63] KURU B El Kitabı s:442, Dipn:132 - UYAR T/UYAR A/ UYAR C. İİK Şerhi, C:2, s:1689 - COŞKUN M. age., C:2, s:2115

[64] Bknz: 04.03.2019 T. 7201/3451(EK-2); 15.02.2017 T. 9476/2031(EK-5); 12.11.2015 T. 25435/27808(EK-6); 09.12.2014 T. 31092/29761(EK-7): 30.12.2013 T. 25795/26863(EK-8); 08.04.2013 T. 4986/13252(EK-9); 24.11.2009 T. 15352/23532(EK-10); 26.06.2004 T. 27168/4062(EK-11); 12 HD. 25.06.2013 T. 14978/23863 (EK-12) (www.e-uyar.com)

[65] Bknz: 12 HD. 17.10.2002 T. 19565/21122(EK-25); 06.06.2002 T. 10742/12095(EK-26) (www.e-uyar.com)

[66] Bknz: 8 HD. 22.01.2020 T. 6031/506 (EK-27); 02.07.2015 T. 22825/14431(EK-28); 12 HD. 13.11.2012 T. 14278/32809(EK-29) (www.e-uyar.com)

[67] Bknz: 12 HD. 20.02.2014 T. 134/4709(EK-30); 25.06.2013 T. 14978/23863 (EK-31) (www.e-uyar.com)

[68] Bknz: 17 HD. 05.07.2011 T. 314/7050(EK-32) (www.e-uyar.com)

[69] Bknz: 8 HD. 02.07.2015 T. 22825/14431(EK-28) (www.e-uyar.com)