Kişiler ve kurumların hayatında, basın-yayın araçları içinde hızlı bir şekilde ilerleyen internetin yeri ve önemi tartışmasız olarak gittikçe artmaktadır. İnternetin gelişmesi üzerine diğer kitle iletişim araçlarına olan ilgi düşmektedir. Bu durumun yaşamın önemli bir parçası haline gelmesi nedeniyle hukuk düzenine yansıması kaçınılmaz olmuştur.

Kitle iletişim araçları yoluyla yapılan yayınlarda kişi veya kurumların yasal hakları, başvuru yolları ile buna karşı habercilerin gazetecilikten ve dolayısıyla basın özgürlüğünden kaynaklanan haklarının hukuki boyutunu ele aldığımızda, internet - sosyal medya mevzuatı önemli bir yer tutar.

Günlük hayatta neredeyse tüm haberler ve yayınlar hem gazete-dergi ile radyo-televizyon hem de internet - sosyal medya üzerinden kamuoyuna yansıyor. Başka bir deyişle, ortada bir haber-yayın var ama yasal hükümleri birbirinden farklı iletişim araçlarında yer aldığında ve şikâyet konusu yapıldığında ilginç bir sonuçla karşılaşırsınız. Örneğin, bir habere konu kişi veya kurum, haber nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia ederse veya yasal haklarını kullanmak isterse haberin çıktığı yayın türüne göre farklı yasal yollara başvurması gerekecektir. Haber, gazete veya dergide mi, televizyon ya da radyoda mı, internette mi yer almıştır? Ortada aynı habercinin, gazetecinin, aynı tarih ve konudaki bir haberi – yayını söz konusu olduğu halde içerik, usul, esas ve sonuçları itibariyle birbirinden farklı dört ayrı yasal düzenleme devreye girebiliyor. Yayın türüne göre 5187, 2954, 6112 ve 5651 sayılı Kanun hükümlerine tabi olabilecektir. Bu durum gazeteciyi ve gazeteciliği etkilediği gibi habere konu kişi ve kurumun haklarının korunması, taleplerinin hızlı ve etkili olarak değerlendirilmesini de önemli derecede etkiler.

Bu çerçevede biz internet - sosyal medyadaki mevzuatı ele aldık. Mezkûr alanda az sayıda mevcut olan eserlere bir katkı yapmak istedik. Uygulama ve teorideki ceza, tazminat ve idari yaptırımları tüm yönleriyle ele alıp kişi ve kurumun yasal başvuru yollarını belirttik. Bununla birlikte karşılaşılan soru ve sorunları ele alıp önerilerimizi sunmaya çalıştık. Tablolar oluşturarak istifadeyi kolaylaştırmaya çalıştık.

Kitabın; sayın hâkim, cumhuriyet savcısı, avukat ve hukukçu meslektaşlarımıza, kamuoyunu gazetecilik yoluyla aydınlatan değerli basın mensuplarının, haber nedeniyle mağdur olduğunu, kişilik haklarının zedelendiğini düşünen vatandaşlarımıza ve kamu - özel kurum temsilcilerine yararlı, yasal yol gösterici bir kaynak olmasını diler ve tüm telif geliri tarafımızdan bağışlandığı için öğrencilere de katkı getirmesini umarız. Kitabın yazılmasında bize katlanma zahmetini gösteren, birimizin kıymetli eşi, birimizin de fedakâr annesi Hülya Hanım’a, ailenin prensi Hakan Alihan'a teşekkür ederiz.