E-Kitaplar
Anayasa Mahkemesi̇ni̇n İptal Kararı Doğrultusunda Soybağının Reddi̇ni̇ Düzenleyen Türk Medeni̇ Kanunu’nun 286/i Ve 291 Hükümleri̇ni̇n Değerlendi̇ri̇lmesi̇
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Doç. Dr. Yasemin DURAK
- Sayfa Sayısı: 43
- Yayın Tarihi: 02.07.2025
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 75,00
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Medeni Hukuk
Soybağının reddi, bir çocuk ile görünürdeki baba arasında var olan soybağının sonlandırılması olarak ifade edilebilir. Soybağının reddi davasını açabilecek olanlar birincil nitelikte koca ve çocuk idi. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında kanun koyucu anneye (TMK m. 286) de birincil nitelikte bir dava hakkı vererek öğretideki tartışmalara bir nevi cevap vermiş oldu.
İkincil nitelikte soybağının reddi davasını açmaya hakkı olanlar ise baba olduğunu iddia eden kişi, kocanın alt soyu, ana veya babası olmaktadır. Bu kişilerin dava haklarının ikincil nitelikte olmasının sebebi ise kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde dava açabilecek olmalarıdır. Anayasa Mahkemesi baba olduğunu iddia eden kişinin ikincil nitelikteki dava hakkını iptal etmiş; ancak beklentilerin aksine kanun koyucu aynı hükmü tekrar yürürlüğe koymuştur (TMK m. 291). Burada kocanın alt soyu, anne ve babasının dava hakkı miras hukukuna dayanmakta iken baba olduğunu iddia eden kişinin dava hakkı çocuğu ile arasında soybağının kurulmasına yöneliktir. Bu sebeple baba olduğunu iddia eden kişiye de birincil nitelikte bir dava hakkının verilmesi isabetli olurdu.
Doç. Dr. Yasemin DURAK
- Eğitim Sayısı 1
- E-Kitap Sayısı 1
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 1496
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 2
- Makale Sayısı 0
Eğitmen Hakkında
Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2001 yılında birincilikle mezun oldu. Aynı yıl mezun olduğu fakültede araştırma görevlisi olarak işe başladı. 2003 yılında yüksek lisansını 2011 yılında doktorasını tamamladı. 2021 Ocak ayında ÜAK tarafından doçentliğini aldı. Halen Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesinde görevine devam etmektedir.
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…
