Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 3,31 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

türkisches Zivilgesetzbuches

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Prof. Dr. Mehmet KÖKSAL
  • Sayfa Sayısı: 457
  • Yayın Tarihi: 11.05.2022
  • Baskı:
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 175,00
175,00 TL
70,00 TL

Bu kitap 2252 kez incelendi; 16 adet satıldı.

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Medeni Hukuk

VORWORT FÜR DIE 3. AUFLAGE

Der Weg zur Wahrheit, den die Rechtswissenschaftler ersuchen, führt nicht nur durch die innerrechtlichen Quellen, sondern muss viel mehr durch den Miteinbezug von internationalen Rechtsquellen beschritten werden.

Durch technologische Entwicklungen und der Globalisierung unserer Welt, haben sich auch die unterschiedlichen Rechtsauffassungen der Länder gedanklich ausgetauscht, haben voneinander profitiert, und teilen mittlerweile bis zu einem gewissen Grad die gleichen Meinungen. Zum Beispiel, die Begriffe, Bedingungen und Folgen für den Beginn und Schutz der Persönlichkeitsrechte, den Erwerb der Erbschaft und der Abstammung, die Ehe, den Schutz des Eigentumsrechts und der dinglichen Rechte haben eine gewisse Universalität erlangt

Die Quelle des türkischen Zivilgesetzbuches und Obligationenrechts ist das schweizerische Zivilgesetzbuch und Obligationen-Recht. Wenn auf diesem Gebiet Zweifel und Bedenken bezüglich der Auslegung auftauchen, sind für türkische Juristen Kommentare zum schweizerischen Quellenrecht von großer Bedeutung. Damit das türkische Recht für ausländische Anwender erreichbar wird, ist es notwendig, die Türkische Gesetzgebung in Fremdsprachen zu übersetzen. Manche Juristen haben einen großen Dienst geleistet, indem sie diese Gesetze ins Englische übersetzten, welches eine Weltsprache geworden ist. Herr Prof. Dr. Mehmet Köksal übersetzte das türkische Zivilgesetzbuch ins Deutsche, um diesem Bedürfnis nachzukommen, und bereitete angesichts des großen Interesses an diesem Werk die überarbeitete dritte Auflage vor.

Meines Erachtens wird dieses Buch für die Entwicklung der beiden Rechtssysteme (Deutsch und Türkisch) einen großen Beitrag leisten.

Ich gratuliere Herrn Köksal für dieses Werk, das eine Bereicherung für die Rechtswissenschaft sein wird.

Ich wünsche mir, dass dieser Werk zu Nutzen für die Interessenten wird.

Prof. Dr. Ahmet M. Kılıçoğlu

20.04.2022, Ankara

Akademisyen

Prof. Dr. Mehmet KÖKSAL

  • Eğitim Sayısı 43
  • E-Kitap Sayısı 17
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 7816
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 3479

Eğitmen Hakkında

Prof. Dr. iur. Mehmet Köksal 1986 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. 1995 yılında doktora çalışmasını Konstanz Üniversitesi Hukuk Fakültesinde bitirmiştir. 1996’dan itibaren çeşitli üniversitelerin hukuk fakültelerinde ticaret ve şirketler hukuku, eşya hukuku, sözleşme hukuku ve tüketiciyi koruma hukukuyla ilgili dersler vermiştir. Doçentliğini Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi’nden, profesörlüğünü de Kıbrıs Avrupa Liderlik Üniversitesinden almıştır. Ayrıca KISBU Hukuk Fakültesi’nde dekanlık ve Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı yapmıştır. AHK Yönetim Kurulu üyeliği,  AHK Tahkim Mahkemesi Başkanlığı ve Avrupa Liderlik Üniversitesi Rektörlüğü görevlerini de sürdürmektedir.

Sosyal Medya


Prof. Dr. iur. Mehmet Köksal 1986 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. 1995 yılında doktora çalışmasını Konstanz Üniversitesi Hukuk Fakültesinde bitirmiştir. 1996’dan itibaren çeşitli üniversitelerin hukuk fakültelerinde ticaret ve şirketler hukuku, eşya hukuku, sözleşme hukuku ve tüketiciyi koruma hukukuyla ilgili dersler vermiştir. Doçentliğini Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi’nden, profesörlüğünü de Kıbrıs Avrupa Liderlik Üniversitesinden almıştır. Ayrıca KISBU Hukuk Fakültesi’nde dekanlık ve Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı yapmıştır. AHK Yönetim Kurulu üyeliği,  AHK Tahkim Mahkemesi Başkanlığı ve Avrupa Liderlik Üniversitesi Rektörlüğü görevlerini de sürdürmektedir.


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…