E-Kitaplar
Konkordatonun Kira Sözleşmesine Etkisi
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Dr. Öğr. Üyesi Banu Bilge SARIHAN
- Sayfa Sayısı: 46
- Yayın Tarihi: 18.03.2021
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 40,00
Bu kitap 2551 kez incelendi; 71 adet satıldı.
Kategoriler: Borçlar Hukuku, Bütün Hukuk Kitapları, Medeni Usul Hukuku
Konkordato borçluların işlerini baskı altında kalmadan toparlayarak borçlarını ödeyebilmelerini sağlamak amacıyla getirilen bir müessesedir. Konkordato 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nda detaylı olarak düzenlenmiştir. Konkordato mühleti boyunca kural olarak borçluya karşı hiçbir takip yapılamaz. Daha önceden yapılan takipler ise durur. Fakat finansal kiralamaya ilişkin düzenleme getiren 2004 sayılı İcra İflas Kanunu hükmü bir tarafa bırakılırsa, konkordatonun kira sözleşmesine etkisine ilişkin özel düzenlemelere rastlamak güçtür. Kira sözleşmesinin sürekli borç ilişkisi doğuran özelliği de göz önünde bulundurulduğunda, konkordatonun kira sözleşmesine etkilerini belirlemek büyük önem arz etmektedir. İşte çalışmada hakkında konkordato ilan edenin kiracı veya kiraya veren olmasına göre konkordatonun kira sözleşmesine etkisi detaylı olarak ele alınmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Konkordato, Konkordato Mühleti, Kira Sözleşmesi, Sürekli Borç İlişkisi, Finansal Kiralama Sözleşmesi
Dr. Öğr. Üyesi Banu Bilge SARIHAN
- Eğitim Sayısı 0
- E-Kitap Sayısı 1
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 71
Eğitmen Hakkında
1969 Amasya doğumludur. 1990 yılında Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Yüksek Lisansını Özel Hukuk alanında, Doktorasını Medeni Hukuk alanında S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsünde tamamladı. KTO Karatay Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Hukuk Fakültesinde kurucu dekan yardımcısı olarak görev yaptı. Halen Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Medeni Hukuk Anabilim Dalı Başkanı olarak akademik hayatını sürdürmektedir. Evli ve bir çocuk annesidir.
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…
