Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 2,36 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Bilinmeyen Almanya

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Akgün BİLGİN
  • Sayfa Sayısı: 326
  • Yayın Tarihi: 09.02.2021
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 155,00
155,00 TL
62,00 TL

Bu kitap 2558 kez incelendi; 45 adet satıldı.

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Genel Kültür

Dünya’da yaşanan her kriz, arkasından yeni bir siyasi ve ekonomik sistemi beraberinde getirdi. Koronavirüs krizi de, Derin Güçlerin Berlin Duvarı’nın yıkılması ve iki kutuplu soğuk savaşın bittiği 1990’lı yılların başında kurduğu yeni dünya düzeninin tekrar dizaynı için laboratuvarlarda üretildi. Bugünlerde tam bağımsız Türkiye ve Almanya isteyenlerin, Almanya tarihini ve eski Şansölye Willy Brandt’ın 1968’de ıskaladığı “Ostpolitik” projesini çok iyi incelemesi gerekir. Çünkü güçlü ve bağımsız bir Türkiye ve Almanya, aynı güçleri rahatsız ediyor.

Son 20 yılda dünya tarihinde çok hızlı ve garip olaylar oldu. Belki 50 yılda yaşanması gerekenleri insanoğlu 20 yılda yaşadı. Bu son 20 yılda teknoloji, politika ve dünya nüfusunda yaşanan değişiklik ve ilerlemeyle dünya yeniden şekillendi. Şimdi öyle bir dönemden geçiyoruz ki hiç kimsenin birkaç sene öncesine kadar aklına bile getiremeyeceği süreçleri ardı ardına yaşıyoruz.

Neler mi yaşadık?

2001’de başlayan 11 Eylül saldırıları, ardından türeyen İslama- fobi, ABD’nin Nevada Eyaleti’nde, 24 Temmuz 2002 yılında yapılan “Millennium Challenge-2002” adı altında devasa “Türkiye’yi İşgal” tatbikatı, ABD’nin Irak’ı işgali, siyonist sermayenin Çin ekonomisini ele geçirmesi, ABD donanmalarının Güney Çin Denizi’ni ve Baltık Denizi’ni kuşatması, Türkiye - Rusya ve Azerbaycan ittifaklı petrol ve doğalgaz dağıtım hatlarının açılması, Arap dünyasında Bahar Havası, Büyük Ortadoğu Projesi, ABD’nin Türkiye sınırına ve NATO’nun Rusya’nın Avrupa sınırlarına askeri yığınak yapması, Katolik derin devletinin himayesindeki ABD’de ilk kez Ortadoks Rusya’nın desteği ile Protestan (Evanjelist asıllı) bir ismin başkan seçilmesi, Çin’in 300 milyar dolar harcayarak yüzyılın projesi İpek Yolu’nu bitirmesi, dünya genelinde CIA kontrolünde yüzlerce yeni dini hareketlerin, dini psikolojik grupların oluşturulması, LGBT hareketleri, global ve yerel ekonomik krizler, hükümetlerin el değiştirilmesi, Suriye olayları, Türkiye’de “Ergenekon”, “Gezi Parkı Olayları” ve FETÖ Terör Örgütü’nün hükümeti yargı eliyle devirmek için yapılan 17 – 25 Aralık (2013) darbe kumpası, 19 Ocak 2014’de “MİT Tırlarının Durdurulması Operasyonu” ve 15 Temmuz 2016’daki başarısız darbe teşebbüsü, içinde binlerce bilim adamlarının çalıştığı ve ne olduğunu bilmediğimiz koca koca binalarda kurulu enstitüler, araştırma merkezleri, vakıflar ve yardım kuruluşları, etrafımızda birden bire mantar gibi türeyen Yeni Vahiyiciler, kahinler, falcılar, şifacılar, mehdiler, mesihler, misyonerler, yaşam koçları, hipnozcular, spiritüel âlem koçları, aile ve evlilik danışmanları gibi abuk sabuk kişiler, depremler, doğal afetler, küresel nüfus planlaması, daha fazla insanın şehirlerde yaşaması, internetin hayatımızı değiştirmesi, sosyal medyanın yaşamımızı ele geçirmesi, hemen hemen herkeste bir cep telefonu bulunması, insanların bankalara ve gelir dağılımındaki adalet sistemlerine güvenmemesi, iklim değişikliği, kuş gribi, domuz gribi, Sars, Ebola, Zika, Zona, Hanta, Koronavirüs gibi salgın hastalıklar, aralarında Gürcistan’ın da bulunduğu 18 ülke ile Rusya’nın batıdan işgali pro- vasına yönelik bugüne kadar NATO’nun en büyük tatbikatlarından biri olma özelliği taşıyan “Europe Defender (Avrupa Savunması) 2020” tatbikatını ve dahasını yaşadık. Bunların hepsi son 20 yılda yaşadığımız ve yaşamımıza yenileri eklendikçe de bize normalmiş gibi gelen sıra dışı tarihi olaylardı.

Tâbi ki de sıra dışı tarihi olaylara tanı koymak; doktorların laboratuvar verilerine göre teşhis koymak veya kanun, yönetmelik gibi elinde sabit normları bulunan hukukçular gibi hükme varmak kadar kolay ve basit değil. Kaotik bir dünyayı ve bize sunulan bu tarihi vizyonu betimlemek, analiz etmek, tanı koymak sadece ve sadece süreci okumaya çalışmaktan öteye gidemez. Bizler ancak arka planı anlamak adına zaman içinde olgunlaşan sonuçları irdelemek için; ana kronoloji, hukuk, tarih, hâkikat, teoloji, coğrafya, sosyoloji, siyaset, iktisat, strateji, jeopolitik, psikoloji, antropoloji gibi entegre edeceğiniz bir çok bilimsel multi disipliner bir çalışma gerektirir. Bu temel kadim bilgiler ve düşünce derinliği sizde yoksa borsacılar gibi bağımlı kaldığınız ve asalak gibi yaşadığınız kaotik bir sistemli dünyada anca kendinizi konumlandırmaya çalışırsınız.

Hele hele tarihi olaylarda hâkikate ulaşmak sandığınız kadar kolay değildir. Bilhassa tarihi hakikat öznelliği ve söylemi; arşiv belgeciliği (sicil bilimi) ve metadata araştırma metodlarıyla tarihi olayların henoloji kapsamında kriminolojinin repseksoloji aşamasını kriptoloji seviyesinde eskatoloji ile eskapolojiye yükseltmenin heliosismoloji açılarına dayanan kloloji değerlendirmesi çalışması yapmaktır.

Son söz olarak olarak; Almanya’da bilim, sanat, kültür, eğitim ve teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, bağnazlık ve cehaletten beslenen organizasyonların kendisine sığınak arayan Türkleri ve Müslümanları köleleştirmesi, kullanması, sömürmesi çok kolay.

 

Araştırmacı - Yazar

Akgün BİLGİN

  • Eğitim Sayısı 0
  • E-Kitap Sayısı 4
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 207

Eğitmen Hakkında

Akgün BİLGİN (Araştırmacı – Yazar)

1977 yılında Hof (Bavyera) Almanya’da doğdu. Almanya’da tarih, ezoterik örgütler, Türk milliyetçiliği, sosyal hayat, Osmanlıcılık, dünyada Arami ve Abhazya halkları gibi bir dizi akademik araştırmalar yaptı.

Çalışmalarıyla Alman akademisyenlerin ve merhum araştırmacı – yazar Aytunç Altındal’ın dikkatini çekerek, Almanya ve Türkiye’de birçok araştırma merkezleri, enstitüler ve kurumların kapılarının kendisine açılmasını sağladı.

Araştırmalarında doğu ile batının siyasi, ekonomik, etnik, kültürel ve dini kargaşalıklarla dolu olmasına rağmen okuyucularına tarihin arka planını anlaşılır bir şekilde sunmakla kalmadı, aynı zamanda dışa dönük doğasıyla da eşleştirerek anlattı. Araştırmalarında kökleri keşif edilmemiş ele aldığı bütün ihtilaflı konuların geçmişe ait dönemlerine yani “dünün dünyasına” arkeolojik kazılar yaptı.

Çalışmalarını Almanya ve Türkiye’de sürdüren Bilgin, ciddi bir akademik eğitimle kazanılabilen bilimsel yöntem disiplini alarak kaynak ve ilkeli araştırma formasyonuna sahip günümüzün en iyi ve bağımsız Tarih, Teoloji, Metadata, Okültizm, Ezoterizm ve Oksidentalizm araştırmacılarından birisi olarak kabul ediliyor.

Bilinçaltı şuuru harekete geçiren sıra dışı araştırmaları Alman ve Türk bilim çevrelerince kabul gören Bilgin’in, Avrupa’da çeşitli platformlarda Türk-Alman ilişkileri, göç-mülteci psikolojisi, insan hakları, hukuk tarihi gibi konuların yanı sıra uluslararası tarihi ilişkiler üzerine de konferanslar ve sunumlar yapmaktadır.

Almanya’da çıkan Panorama News gazetesinde her hafta sonu yayımlanan Almanların Osmanlı, Rusya ve Kafkas tarihi üzerine araştırmaları ve tarih temalı köşe yazıları büyük ilgi ile takip edilmektedir.

Kendine ait köşesi olan ve periyodik olarak yazılar yazan; başyazar ve yazar kategorisinde Almanya Basın Kartı (Deutsche Pressausweis) ve Uluslararsı IFJ Basın Kartı sahibidir.

Eserleri

  • Bilinmeyen Almanya

(Panorama Verlag, Almanya – 2020)

  • Alman Kanun Yapma Tekniği

(Legal Yayıncılık, Türkiye – 2019)

  • Die OsmanischeVerfassungvon 1876
                Kanun-i Esasi

(TredionVerlag, Almanya - 2019)

  • Osmanlı Yargı Örgütü

(Aristo Yayınevi, Türkiye – 2019)

  • Almanya'da Hukuk Eğitimi ve Yargı Örgütü

(Seçkin Yayıncılık, Türkiye - 2018)

  • Kaukasische Türken in der Deutschland

(Havas Verlag, Almanya - 2013)

  • Kaukasiendeutsche in der Türkei

(Havas Verlag, Almanya - 2012)

Sosyal Medya


Akgün BİLGİN (Araştırmacı – Yazar)

1977 yılında Hof (Bavyera) Almanya’da doğdu. Almanya’da tarih, ezoterik örgütler, Türk milliyetçiliği, sosyal hayat, Osmanlıcılık, dünyada Arami ve Abhazya halkları gibi bir dizi akademik araştırmalar yaptı.

Çalışmalarıyla Alman akademisyenlerin ve merhum araştırmacı – yazar Aytunç Altındal’ın dikkatini çekerek, Almanya ve Türkiye’de birçok araştırma merkezleri, enstitüler ve kurumların kapılarının kendisine açılmasını sağladı.

Araştırmalarında doğu ile batının siyasi, ekonomik, etnik, kültürel ve dini kargaşalıklarla dolu olmasına rağmen okuyucularına tarihin arka planını anlaşılır bir şekilde sunmakla kalmadı, aynı zamanda dışa dönük doğasıyla da eşleştirerek anlattı. Araştırmalarında kökleri keşif edilmemiş ele aldığı bütün ihtilaflı konuların geçmişe ait dönemlerine yani “dünün dünyasına” arkeolojik kazılar yaptı.

Çalışmalarını Almanya ve Türkiye’de sürdüren Bilgin, ciddi bir akademik eğitimle kazanılabilen bilimsel yöntem disiplini alarak kaynak ve ilkeli araştırma formasyonuna sahip günümüzün en iyi ve bağımsız Tarih, Teoloji, Metadata, Okültizm, Ezoterizm ve Oksidentalizm araştırmacılarından birisi olarak kabul ediliyor.

Bilinçaltı şuuru harekete geçiren sıra dışı araştırmaları Alman ve Türk bilim çevrelerince kabul gören Bilgin’in, Avrupa’da çeşitli platformlarda Türk-Alman ilişkileri, göç-mülteci psikolojisi, insan hakları, hukuk tarihi gibi konuların yanı sıra uluslararası tarihi ilişkiler üzerine de konferanslar ve sunumlar yapmaktadır.

Almanya’da çıkan Panorama News gazetesinde her hafta sonu yayımlanan Almanların Osmanlı, Rusya ve Kafkas tarihi üzerine araştırmaları ve tarih temalı köşe yazıları büyük ilgi ile takip edilmektedir.

Kendine ait köşesi olan ve periyodik olarak yazılar yazan; başyazar ve yazar kategorisinde Almanya Basın Kartı (Deutsche Pressausweis) ve Uluslararsı IFJ Basın Kartı sahibidir.

Eserleri

  • Bilinmeyen Almanya

(Panorama Verlag, Almanya – 2020)

  • Alman Kanun Yapma Tekniği

(Legal Yayıncılık, Türkiye – 2019)

  • Die OsmanischeVerfassungvon 1876
                Kanun-i Esasi

(TredionVerlag, Almanya - 2019)

  • Osmanlı Yargı Örgütü

(Aristo Yayınevi, Türkiye – 2019)

  • Almanya'da Hukuk Eğitimi ve Yargı Örgütü

(Seçkin Yayıncılık, Türkiye - 2018)

  • Kaukasische Türken in der Deutschland

(Havas Verlag, Almanya - 2013)

  • Kaukasiendeutsche in der Türkei

(Havas Verlag, Almanya - 2012)


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…