Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 8,46 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Kabahatler Kanunu ve Uygulaması

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Prof. Dr. Erdener YURTCAN
  • Sayfa Sayısı: 1167
  • Yayın Tarihi: 30.09.2020
  • Baskı: 4
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 250,00
250,00 TL
100,00 TL

Bu kitap 3227 kez incelendi; 129 adet satıldı.

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Ceza Hukuku, İdare Hukuku

AB’ye giriş sürecinde sürdürülen yasama çalışmaları içinde, suç ve ceza politikasının yeni bir yaklaşımı olarak, önceki TCK’ nın kabulünün aksine, suçların cürümler-kabahatler biçimindeki ayırımı terk edilmiştir. Bunun sonucu olarak, kabahatler TCK’ dan çıkarılmıştır. Ancak bir değişiklik yapılmıştır. Önceki TCK’ da yer alan belirli kabahatler TCK’ ya alınmıştır. Fakat bunların ismi artık kabahat değildir.

Bu bağlamda 5326 sayılı Kabahatler Kanunu çıkarılmıştır.

Elinizdeki kitap, Yargıtay Kararları Işığında Kabahatler Kanunu adını taşımaktadır. Bu çerçeve başlık sizlere aşina gelmiş olmalıdır, çünkü son dönemde yayınladığım çok sayıda kitabımda aynı yöntemi kullandım.

Yorum temeline dayanan kitapların temel özelliği, kitaplara konu olan yasalardaki kavramlar ve ilkeler konusunda bilgi sahibi olan meslektaşlarıma, yeni yasanın neler getirdiğini, yeni yaklaşımların neler olduklarını aktarmak amacını taşımaktadır. Bu nedenle de kendi içinde bir kolaylık sağlamaktadır, çünkü kavram ve ilkelerin açıklaması yapılmaksızın, yeni normlar yorumlanmaktadır. Bu bir temel eleştirel yaklaşımdır.

Eleştiriyi burada gerçek sözlük anlamında kullanıyorum. Olumlu ve olumsuz noktaları irdelemeye çalışıyorum. O kadar ki, yasanın bazı maddelerinde, maddenin yorumu başlığı altında, madde gerekçesine yollama yapmakla yetiniyorum. Bunu bilimsel dürüstlük adına yapmam gerekir. Son dönemde TBMM’nin çatısı altında, komisyon çalışmalarına genç kadroların katılması, yasaların gerekçelerindeki yaklaşımlarda ve açıklamalarda – içeriğine her zaman katılmasam da - bilimsel tarza uygunluk taşımaktadır.

Kabahatler Kanunu önemli sistem aykırılıkları içermektedir. Bunları yasanın yorumunda irdeledim. Bazı düzeltmelerin yapılması kaçınılmazdır. Fakat altından kalkılamayacak şeyler hiç değildir.

Yapılanların tümü ülkemiz içindir. Bu ülkenin insanları her şeyin daha iyisine layık olduğu içindir. Yoksa Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Avrupa Birliğine alınması için değildir. Bunun böyle olmadığı bir gerçektir. Aslında ülkemizde 1990’lardan başlayarak hızlanan bir hukuk reformu yapılmaktadır. Son kilometre taşları da bu amaç çerçevesinde dikilmiş yeni taşlardır. Ülkemiz bu süreci yaşayacaktır. Bıkmadan usanmadan çalışmak zorundayız.

Bu çalışmalarda tabiidir ki bizlere, ülkenin teorisyenlerine daha büyük görevler düşecektir. Bu görevleri yerine getirmek bizim için bir ödevdir. Bu ödevi severek, sevinerek yapıyorum.

Elinizdeki kitabı da bu düşüncelerin bir ürünü saymanızı, siz meslektaşlarımdan rica ediyorum.

Kitabın 1. Basısını Ekim 2005’te yayınlamıştım. Mevcudu tükendiği için, 2. Basısını Nisan 2016’da yayınladım.  Bu üç şeyi sağladı.

İlkin, daha önce yazdıklarımı gözden geçirdim; bazı noktalara açıklık getirdim. Maddelerin büyük çoğunluğunun yorum bölümlerini yeniden yazdığımı söyleyebilirim.

İkinci olarak, 5560 sayılı Yasa, kitabın ilk basısı yayınlandıktan sonra yürürlüğe girdi ve Kabahatler Kanununda değişiklikler yaptı. Bunların kitaba işlenmesi ve yorumlanması elbette kaçınılmazdı. Ayrıca 5918, 6009 ve 6217 sayılı yasaları da bu bağlamda belirtmem uygun olur.

Son nokta, kitabın ilk basısından sonra, kabahatlere ilişkin Yargıtay kararları hukuk dünyası ile tanıştı. Bu kararları da kitaba işlemek, uygulamayı okuyucuya aktarmak da, kitabın hedefleri arasındaydı.

İlk iki basıda Yargıtay Kararları Dergisi, adalet.org Sitesi kaynaklı kararlar, üçüncüsü ise Yargıtay arşivinden bana ulaştırılan kararlardı.

Kitabın 3. Basısını Haziran 2018’de yayınlamıştım. O tarihe kadar yasama boyutunda yapılan değişiklikleri yorumladım ve kitaba işledim. Yargıtay uygulaması ile ilgili olarak önceki basılarla ilgili söylediklerim 3 bası için de elbet geçerli idi.

Şimdi elinizde 4. Bası var. Bu bası da sizler için hizmeti görecektir. Eksikleri ya da hataları olmuşsa, başım üstüne.

Yeni çalışmalarda buluşmak dileğiyle…

 

Prof. Dr. Erdener Yurtcan                                                             

Alaçatı,  Eylül 2020

Akademisyen

Prof. Dr. Erdener YURTCAN

  • Eğitim Sayısı 0
  • E-Kitap Sayısı 45
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 58394
%60

Yurtcan Üçlemesi

Prof. Dr. Erdener YURTCAN

100 TL
40 TL
Satıştan Kaldırılmıştır.

Eğitmen Hakkında

1942 Ankara doğumludur.

İstanbul Alman Lisesi(1962), İstanbul Hukuk Fakültesi(1966) mezunudur.

1967 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku ve Ceza Usul Hukuku Kürsüsüne asistan olarak atandı.

Aynı yerde 1972 yılında doktorasını tamamladı. 1976 yılında doçent, 1983 yılında profesör oldu. 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden emekli oldu.

2002-2012 yılları arasında Türkiye Barolar Birliğinde genel kurul delegeliği görevini yaptı.

İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olarak mesleğini sürdürmektedir.

1991-1996 yılları arasında Adalet Bakanlığında yüksek müşavirlik görevi yaptı.

1981-1990 yıllarında Federal Almanya’nın Freiburg kentinde Max Planck Uluslararası Ceza Hukuku Enstitüsünde araştırmalar ve ortak projeler yaptı. Bunlar kitap olarak yayınlandı.

1988-1996 yılları arasında Türkiye Futbol Federasyonu başdanışmanlığı görevini yaptı.

1992 CMUK Reformu, Türkiye Futbol Federasyonunun Kuruluş Kanunu, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu olmak üzere, önemli yasaların taslaklarını hazırladı.

1966 yılında başlayan yayın hayatında, basılı kitaplar, e-kitaplar, âmâlar için yaptığı kitaplar, ülkenin önde gelen kitaplıklarında ve üniversite kitaplıklarında kullanıma sunulmuş 350 adedi aşan kitabı, çok sayıda makalesi ve incelemesi vardır. Bunlar Türkçe ve Almanca bilimsel çalışmalardır. 140 adet kitabı birden çok bası yapmıştır.

Roman, öykü, anı, şiir, deneme türünde 45 adet edebiyat çalışması yayınlanmıştır.

Edebiyat kitaplarının gelirlerini çeşitli kurumlara bağışlamıştır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’da, Üsküdar ilçesinde, Altunizade semtinde bir sokağa ismini vermiştir.

Almanca ve İngilizce bilmektedir.

Evlidir. Zeynep’in babası, Begüm’ün ve Mehmet’in dedesidir.

Sosyal Medya


1942 Ankara doğumludur.

İstanbul Alman Lisesi(1962), İstanbul Hukuk Fakültesi(1966) mezunudur.

1967 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku ve Ceza Usul Hukuku Kürsüsüne asistan olarak atandı.

Aynı yerde 1972 yılında doktorasını tamamladı. 1976 yılında doçent, 1983 yılında profesör oldu. 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden emekli oldu.

2002-2012 yılları arasında Türkiye Barolar Birliğinde genel kurul delegeliği görevini yaptı.

İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olarak mesleğini sürdürmektedir.

1991-1996 yılları arasında Adalet Bakanlığında yüksek müşavirlik görevi yaptı.

1981-1990 yıllarında Federal Almanya’nın Freiburg kentinde Max Planck Uluslararası Ceza Hukuku Enstitüsünde araştırmalar ve ortak projeler yaptı. Bunlar kitap olarak yayınlandı.

1988-1996 yılları arasında Türkiye Futbol Federasyonu başdanışmanlığı görevini yaptı.

1992 CMUK Reformu, Türkiye Futbol Federasyonunun Kuruluş Kanunu, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu olmak üzere, önemli yasaların taslaklarını hazırladı.

1966 yılında başlayan yayın hayatında, basılı kitaplar, e-kitaplar, âmâlar için yaptığı kitaplar, ülkenin önde gelen kitaplıklarında ve üniversite kitaplıklarında kullanıma sunulmuş 350 adedi aşan kitabı, çok sayıda makalesi ve incelemesi vardır. Bunlar Türkçe ve Almanca bilimsel çalışmalardır. 140 adet kitabı birden çok bası yapmıştır.

Roman, öykü, anı, şiir, deneme türünde 45 adet edebiyat çalışması yayınlanmıştır.

Edebiyat kitaplarının gelirlerini çeşitli kurumlara bağışlamıştır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’da, Üsküdar ilçesinde, Altunizade semtinde bir sokağa ismini vermiştir.

Almanca ve İngilizce bilmektedir.

Evlidir. Zeynep’in babası, Begüm’ün ve Mehmet’in dedesidir.


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…